Translation of "Kulakları" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Kulakları" in a sentence and their portuguese translations:

Duvarın kulakları vardır.

A parede tem ouvidos.

Duvarların kulakları vardır.

As paredes têm ouvidos.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

- Coelhos têm orelhas grandes.
- Os coelhos têm orelhas compridas.

Müzik kulakları tatmin eder.

A música deleita os ouvidos.

Karıncaların kulakları var mı?

- As formigas têm orelhas?
- As formigas têm ouvidos?

Tavşanların uzun kulakları vardır.

Os coelhos têm orelhas compridas.

Tom'un büyük kulakları var.

Tom tem ouvidos grandes.

Anneannemin kulakları hiç duymuyor.

Minha avó não ouve absolutamente nada.

"Bunlar kimin kulakları?" "Mickey Mouse'un."

''De quem são essas orelhas?'' ''Elas são do Mickey Mouse.''

Neden tavşanların uzun kulakları var?

- Por que os coelhos têm orelhas compridas?
- Por que coelhos têm orelhas compridas?

Yaban tavşanlarının uzun kulakları vardır.

As lebres têm orelhas grandes.

Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.

As paredes têm ouvidos, as portas têm olhos.

Prens Charles'ın büyük kulakları var.

O Príncipe Charles tem orelhas grandes.

O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.

Ela cobria firme as orelhas com as mãos.

Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.

Os coelhos têm orelhas compridas e rabo curto.

Afrika filinin, Asya filinden daha büyük kulakları vardır.

O elefante africano tem orelhas maiores que o elefante asiático.

Afrika fillerinin, Asya fillerinden daha büyük kulakları vardır.

Os elefantes africanos têm orelhas maiores do que os elefantes asiáticos.

Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.

- Um coelho tem orelhas longas e rabo pequeno.
- Coelhos têm orelhas compridas e rabo curto.