Translation of "Kenti" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Kenti" in a sentence and their portuguese translations:

Kenti iyi tanıyoruz.

Nós conhecemos bem a cidade.

Buradan kenti izliyoruz.

Daqui vemos a cidade.

Tom bize kenti gösteriyor.

Tom está nos mostrando a cidade.

Vali, kenti ziyaret etti.

O governador visitou a cidade.

Ben bu kenti hiç beğenmiyorum.

Eu não gosto nada desta cidade.

Kenti ziyaret etmek ister misin?

Você gostaria de visitar a cidade?

Avustralya'nın üçüncü büyük kenti nedir?

Qual é a terceira maior cidade da Austrália?

Londrina kenti 1930 yılında kurulmuştur.

A cidade de Londrina foi fundada em 1930.

Polis, Leyla için kenti aradı.

A polícia vasculhou a cidade procurando Leila.

Babanın doğduğu kenti ziyaret ettin mi?

Você visitou a cidade onde seu pai nasceu?

Recife kenti "Brezilya'nın Venedik'i" olarak bilinir.

A cidade de Recife é conhecida como "Veneza Brasileira".

Zamboanga City Asya'nın Latin kenti olarak bilinmektedir.

A cidade de Zamboanga é conhecida como a cidade latina da Ásia.

Çok geniş bir pirinç tarlası kenti çevreler.

Um enorme campo de arroz circunda a cidade.

Kenti, o yüksek binanın tepesinden kolayca görebilirsin.

Do alto daquele edifício tem-se uma boa visão da cidade.

Hala birçok insan Zamboanga'yı Çiçekler Kenti olarak düşünür.

Muita gente ainda considera Zamboanga como a Cidade de Flores.

- Dev bir kertenkele şehri mahvediyor.
- Dev bir kertenkele kenti yok ediyor!

Um lagarto gigante está destruindo a cidade!

Ama hızla güneye doğru yürüdü ... ve Agis ile tanıştı. Megalopolis kenti yakınlarındaki savaşta.

Mas ele rapidamente marchou para o sul ... e conheceu Agis em batalha perto da cidade de megalópole.

- Bu kenti, geri dönmemek üzere terk etmek istiyorum.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.

Gostaria de sair desta cidade e nunca mais voltar.