Translation of "Iddia" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Iddia" in a sentence and their portuguese translations:

Tom korkmadığını iddia etti.

- Tom declarou que não tinha medo.
- Tom declarou que ele não tinha medo.

Gerçeği söylemediğimi mi iddia ediyorsun?

Você está sugerindo que eu não estou dizendo a verdade?

Fransızca konuşabildiğimi hiç iddia etmedim.

Nunca afirmei que sabia falar francês.

Tom masum olduğunu iddia etti.

Tom se declarou inocente.

Bu çok ciddi bir iddia.

É uma afirmação muito séria.

Tom masum olduğunu iddia ediyor.

Tom alega ser inocente.

Fadıl, Leyla'nın kaçırıldığını iddia etti.

Fadil afirmou que Layla tinha sido sequestrada.

O çok ikna edici bir iddia.

Esse é um argumento muito convincente.

Tom bir Kanadalı olduğunu iddia ediyor.

Tom afirma ser canadense.

Tom Mary'nin oğlu olduğunu iddia etti.

- Tom alegou ser o filho de Maria.
- Tom alegou ser filho de Maria.

Tom herhangi birini öldürmediğini iddia etti.

Tom alegou não ter matado ninguém.

Fadıl hiçbir şey hatırlamadığını iddia etti.

Fadil afirmava não se lembrar de nada.

Onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor.

Ele alega que não sabe nada sobre ela.

Her şeyi bildiğini iddia eden insanlara inanma.

Não acredite nas pessoas que dizem saber tudo.

Bazı insanlar her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Algumas pessoas têm a pretensão de saber tudo.

Tom Mary'yi meşru müdafada öldürdüğünü iddia etti.

Tom alegou ter matado Maria em defesa própria.

Altında mükemmel bir tünel ağı olduğu iddia edildi

alegou ser uma excelente rede de túneis por baixo

Ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor

mas supostamente até a Europa

Bazıları benden daha çok sevdiğini de iddia ediyor

Alguns também afirmam amar mais do que eu

Aslında bunun Magdalalı Meryem olduğu da iddia edilir

De fato, alega-se que esta é Maria Madalena

Tom Mary'nin cinayetiyle hiçbir ilgisi olmadığını iddia etti.

Tom alegou que não tinha nada a ver com o assassinato de Mary.

Tom kendini korumak için Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.

Tom argumenta que atirou em Mary em defesa própria.

Tom bir zamanlar uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia ediyor.

Tom alega uma vez ter sido abduzido por alienígenas.

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor.

- Ela reclama não saber nada sobre ele.
- Ela alega não saber nada a respeito dele.

2036 yılından geldiğini iddia ediyor. Devlet için çalıştığını söylüyor.

Alega ser de 2036. Ele diz que trabalha para o estado.

Ve bir proje için bu tarihe geldiğini iddia ediyor.

E alega ter chegado a essa data para um projeto.

Kimilerine göre yumrukla, kimilerine göre silgi attığı iddia ediliyor

Segundo alguns, afirma-se que ele socou uma borracha, de acordo com alguns, com um punho.

- O, rüşvet aldığını itiraf etti.
- O, rüşvet aldığını iddia etti.

Ele admitiu ter recebido subornos.

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor fakat ona inanmıyorum.

Ela se queixa de não saber nada sobre ele, mas eu não acredito nela.

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

Goethe alegou: "Quem não conhece línguas estrangeiras não sabe nada a respeito da sua".

Seçim günü, protestocular arasında en az 10 can kaybının daha yaşadığını iddia ediliyor

Confrontos no dia da eleição ceifaram pelo menos mais 10 vidas.

Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.

Houve numerosas reclamações de consumidores ligadas ao fato de que nossos produtos não duram o tempo pretendido.

Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder.

Tom sempre insiste que está certo, mesmo quando todos nós sabemos que ele está errado.

Mary sözde iş için Boston'daydı ama Tom onu dün gece New York'ta gördüğünü iddia etti.

Maria supostamente estava em Boston a negócios, mas Tom disse que a viu em Nova Iorque ontem a noite.