Translation of "Gerekirdi" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Gerekirdi" in a sentence and their portuguese translations:

Kutlamamız gerekirdi.

- Nós deveríamos ter celebrado.
- Deveríamos ter celebrado.
- Nós devíamos ter comemorado.
- Devíamos ter comemorado.

Kovulman gerekirdi.

Você deveria ter sido expulso.

- Bunun meydana gelmemesi gerekirdi.
- Bunun olmaması gerekirdi.

Isso não deveria ter ocorrido.

Onu görmen gerekirdi.

Você deveria ter visto!

Yatakta kalmam gerekirdi.

- Eu deveria ter ficado na cama.
- Eu devia ter ficado na cama.

Beni uyandırman gerekirdi.

Você deveria ter me acordado.

Senin beni görmen gerekirdi.

Você deveria ter me visto.

Tom'un tavsiyesini dinlemem gerekirdi.

Eu deveria ter seguido o conselho do Tom.

Sensiz Boston'a gitmemem gerekirdi.

Eu não devia ter ido a Boston sem você.

Bunun meydana gelmemesi gerekirdi.

Isso não deveria ter ocorrido.

Onun, Mary'nin tavsiyesini dinlemesi gerekirdi.

Ele deveria ter seguido o conselho da Mary.

Asla Tom'a yalan söylememem gerekirdi.

Eu nunca deveria ter mentido para o Tom.

Tom'un Mary'den yardım istemesi gerekirdi.

Tom deveria ter pedido ajuda a Mary.

Dün geceki filmi izlemen gerekirdi.

Você deveria ter visto o filme na noite passada.

Tom'un bir avukat tutması gerekirdi.

Tom deveria ter contratado um advogado.

Parti eğlenceliydi. Senin de gelmen gerekirdi.

A festa foi boa. Era pra você ter vindo também.

Böyle haksız bir öneriyi reddetmen gerekirdi.

- Você não devia ter aceitado uma proposta tão desonesta.
- Você deveria ter recusado uma oferta tão injusta.

Belki Tom'a bundan söz etmemem gerekirdi.

Talvez eu não devesse ter contado isso ao Tom.

Belki de olanları Tom'a anlatmamam gerekirdi.

Talvez eu não devesse ter contado ao Tom o que aconteceu.

- Tom'un Mary'ye daha fazla yardım etmesi gerekirdi.
- Tom'un Mary'ye daha fazla yardımcı olması gerekirdi.

Tom deveria ter ajudado mais a Mary.

- Ona işinde yardım etmiş olman gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmen gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmeliydin.

- Você deveria tê-lo ajudado a fazer o trabalho.
- Deverias tê-lo ajudado a fazer o trabalho.

- Tom, Mary'yi aramalıydı.
- Tom'un Mary'yi araması gerekirdi.

- Tom deveria ter ligado para Maria.
- Tom deveria ter chamado Maria.

- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.

Eu deveria ter estudado mais.

- Tom, Mary ile evlenmeliydi.
- Tom'un Mary ile evlenmesi gerekirdi.

Tom devia ter casado com Mary.

- Tom'a gerçeği söylemem gerekirdi.
- Tom'a gerçeği söylemeliydim.
- Tom'a gerçeği söylemem lazımdı.

Eu deveria ter dito a verdade a Tom.

- Daha çok dikkat etmeliydim.
- Dikkatimi vermeliydim.
- Daha fazla dikkat etmem gerekirdi.

Eu deveria ter prestado mais atenção.

Ekip olarak, biz hayal kırıklığına uğradık. Bizim oyunu kazanmış olmamız gerekirdi.

Como uma equipe, estamos desapontados. Deveríamos ter ganhado o jogo.