Translation of "Arkadaşlarıyla" in Portuguese

- Arkadaşlarıyla çıktı.
- O, arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Ela saiu com as amigas.

O arkadaşlarıyla oynuyor.

- Ela está brincando com os amigos.
- Ela está brincando com as amigas.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

Ele irá jogar ténis com os seus amigos.

Tom arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Tom saiu com os amigos.

Tom arkadaşlarıyla yüzmeye gitti.

- Tom foi nadar com os amigos dele.
- Tom foi nadar com os amigos.

Tom arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

Tom está conversando com os amigos.

Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.

Ela foi com as amigas ao centro comercial.

Tom arkadaşlarıyla dışarı çıkmayı seviyor.

Tom gosta de sair com os amigos.

Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.

Ele bolou o plano ao lado de seus colegas.

Tom dün gece arkadaşlarıyla takıldı.

Tom saiu com seus amigos na noite passada.

Tom arkadaşlarıyla poker oynamayı sever.

Tom gosta de jogar pôquer com os amigos.

O ,projeyi iş arkadaşlarıyla birlikte planladı.

Ele bolou o projeto ao lado de seus colegas.

Tom arkadaşlarıyla içki içerken barda oturdu.

- Tom se sentou no bar e bebeu com seus colegas.
- Tom estava sentado no bar, bebendo com seus colegas.

Tom ve arkadaşlarıyla birlikte plaja gittim.

Eu fui à praia com Tom e seus amigos.

Tom sık sık arkadaşlarıyla çalgı çalar.

Tom toca frequentemente com seus amigos.

O, arkadaşlarıyla dans etmeye gitmeyi sever.

Ela gosta de ir dançar com seus amigos.

Tom her cuma gecesi arkadaşlarıyla poker oynar.

Tom joga pôquer com os seus amigos toda sexta-feira à noite.

Fadıl arkadaşlarıyla birlikte akşam yemeğinden eve döndü.

Fadil voltou para casa, depois de ter jantado com amigos.

Uyan şimdi uyan, arkadaş arkadaşlarıyla, Adil'in insanlarının en iyileri.

Acorde agora acorde, companhia de amigos, todos vocês melhores da gente de Adil.

Tom okuldan sonra neredeyse her gün arkadaşlarıyla futbol oynar.

Tom joga bola com os amigos quase todo dia depois da aula.

Tom arkadaşlarıyla birlikte sık sık dışarı içki içmeye gider.

Tom sai para beber com os amigos frequentemente.

Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.

Em seu tempo livre, Tom adora jogar futebol, sair com os amigos e ouvir música.