Translation of "öğrencisi" in Portuguese

- Tom master öğrencisi.
- Tom yüksek lisans öğrencisi.

Tom é um estudante de pós-graduação.

Tom üniversite öğrencisi.

Tom é um estudante universitário.

Tom bir tıp öğrencisi.

Tom é estudante de medicina.

O bir üniversite öğrencisi.

Ele é um universitário.

Erkek kardeşim birinci sınıf öğrencisi.

Meu irmão é estudante do primeiro ano.

O bir yabancı değişim öğrencisi.

Ele é um estudante estrangeiro em intercâmbio.

Sen bir değişim öğrencisi misin?

Você é estudante de intercâmbio.

Tom bir üçüncü sınıf öğrencisi.

Tom é um estudante do terceiro ano.

Tom bir lise öğrencisi değil.

Tom não é um estudante do ensino médio.

Tom bir birinci sınıf öğrencisi.

Tom é apenas um calouro.

Bu okulun çok öğrencisi vardır.

- Essa escola tem muitos estudantes.
- Esta escola tem muitos estudantes.

Bir özel lise öğrencisi misiniz?

Você é estudante de uma escola privada?

Chen bir üniversite öğrencisi değil.

A Chen não é uma estudante universitária.

Tom Mary'nin eski bir öğrencisi.

Tom é um ex-aluno da Mary.

Kız kardeşim bir üniversite öğrencisi oldu.

Minha irmã se tornou estudante universitária.

Bir üniversite öğrencisi olduğundan, daha fazla çalışmalısın.

Agora que você é um estudante universitário, deveria estudar mais.

İki öğretmenin de eşit sayıda öğrencisi vardı.

Os dois professores tinham o mesmo número de estudantes.

O bu yıl bir üniversite öğrencisi olur.

Ele se torna um estudante universitário este ano.

Tom bir Çinli değişim öğrencisi ile çıkıyor.

Tom está namorando uma estudante de intercâmbio chinesa.

Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu.

Tom ficou anoréxico enquanto ele estava no ensino médio.

Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.

Mais de 200 estudantes de Medicina assistiram à dissecação.

Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu.

Tom não sabia que Mary era uma estudante de ensino médio.

Tom bir birinci sınıf öğrencisi, değil mi?

Tom é um calouro, não é?

Kız kardeşim yirmi bir yaşında ve bir üniversite öğrencisi.

A minha irmã tem vinte e um anos e é universitária.

Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda.

Agora que meu irmão é um estudante universitário, ele precisa ler várias coisas.

Her biyoloji, anatomi, antropoloji, etnoloji ya da psikoloji öğrencisi bu gerçeklere aşinadır.

Todo estudante de biologia, anatomia, antropologia, etnologia ou psicologia é familiar com estes fatos.