Translation of "Tanıdık" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Tanıdık" in a sentence and their polish translations:

Birbirimizi orada tanıdık.

Wtedy się poznaliśmy.

Onlar tanıdık görünüyorlar.

Wyglądają znajomo.

O, tanıdık görünüyor.

- Wygląda podobnie.
- Wygląda znajomo.

O, tanıdık geliyor.

Brzmi podobnie.

Bu tanıdık geliyor.

Brzmi podobnie.

Melodi bana tanıdık değildi.

- Melodia nie była mi znana.
- Nie znałam tej melodii.
- Nie znałem tej melodii.

Manzara bana tanıdık değil.

Ten krajobraz nie jest mi znajomy.

Bu şarkı bana tanıdık.

Ta piosenka jest mi znana.

Onun adı tanıdık geliyor.

Jego imię brzmi znajomo.

Onun adı bana tanıdık geliyor.

Jego imię jest mi znane.

Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.

Wreszcie młode usłyszało znajome nawoływanie.

İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.

Na początku nie byliśmy sobie bliscy. Dopiero z czasem poznawaliśmy się wzajemnie.

Tom ve ben yıllardır birbirimizi görmesek de birbirlerimizi tanıdık.

Tom i ja rozpoznaliśmy się nawzajem, pomimo tego, że nie widzieliśmy się od lat.