Translation of "Sakalı" in Polish

0.002 sec.

Examples of using "Sakalı" in a sentence and their polish translations:

- Onun bir sakalı var.
- Sakalı var.

On ma brodę.

Tom'un şimdi sakalı var.

Tom ma teraz brodę.

Babamın kırmızı bir sakalı var.

Mój ojciec ma czerwoną brodę.

Tom'un uzun bir sakalı var.

Tom ma długą brodę.

Tom ve John'un sakalı var.

Tom i John mają brody.

- Genç olmasına rağmen beyaz bir sakalı var.
- Genç olmasına rağmen sakalı beyaz.

Mimo że jest młody, ma siwą brodę.

Tom'un yüzünde bir haftalık sakalı vardı.

Tom miał wielotygodniowy zarost na twarzy.

Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.

Jeśli filozof nie ma długiej, białej brody, nie ufam mu.