Translation of "Birbirlerine" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Birbirlerine" in a sentence and their polish translations:

Birbirlerine bakıyorlar.

Patrzą na siebie nawzajem.

Onlar birbirlerine hayrandır.

Podziwiają siebie nawzajem.

Onlar birbirlerine baktılar.

Popatrzyli na siebie.

Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.

Małe rodziny zbliżają się do siebie.

Onların birbirlerine ihtiyacı vardı.

Potrzebowali jeszcze jednego.

Üç komşu birbirlerine yardımcı oldular.

Troje sąsiadów pomogło sobie wzajemnie.

Tom ve Mary birbirlerine aşıktılar.

Tom i Mary byli w sobie nawzajem zakochani.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Mężczyźni i kobiety potrzebują siebie nawzajem.

Tom ve Mary birbirlerine bakıp güldüler.

Tom i Mary popatrzyli na siebie i zaśmiali.

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.

Tom i Mary popatrzyli na siebie i uśmiechnęli się.

Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.

Tom i Mary cały czas się wzajemnie obrażają.

Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.

Bardzo się starali zdobyć przewagę nad sobą nawzajem.

Tom ile Mary çırılçıplak bir şekilde birbirlerine sarılıyorlar.

Tom i Mary przytulają się nadzy jak ich Pan Bóg stworzył.

Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.

Nigdy bym nie zgadł, że Tom i Mary mogliby się w sobie zakochać.

Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.

Tom i Mary byli tak zajęci wrzeszczeniem na siebie, że nie zauważyli jak wszedłem do pokoju.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.

Wszystkie istoty ludzkie rodzą się wolne i równe w godności i prawach. Są one obdarzone rozumem i sumieniem oraz powinny postępować w stosunku do siebie wzajemnie w duchu braterstwa.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Wszystkie istoty ludzkie rodzą się wolne i równe w godności i prawach. Są one obdarzone rozumem i sumieniem oraz powinny postępować w stosunku do siebie wzajemnie w duchu braterstwa.