Translation of "€'ya" in Polish

0.186 sec.

Examples of using "€'ya" in a sentence and their polish translations:

- Ya yakalanırsan?
- Ya yakalanırsanız?

Co jeśli cię złapią?

- Peki ya sen?
- Ya sen?

I ty?

Ya şimdi ya da asla.

Teraz albo nigdy!

Ya oradaki...

Albo w kierunku...

Ya da...

albo na przykład...

Ya şimdi...

Teraz..

Ya sen?

- I ty?
- A ty?

Ya sen ya da arkadaşın hatalı.

Albo ty jesteś w błędzie, albo twój przyjaciel.

Ya benimlesin ya da bana karşısın.

Albo jesteś ze mną albo przeciwko mnie.

Ya sen ya da arkadaşların hatalı.

Albo wy jesteście w błędzie, albo wasi przyjaciele.

Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.

Zmarła ze starości albo została zraniona.

Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüş.

Zmarła ze starości albo została zraniona.

Ya içeri gel ya da dışarı git.

Wejdź albo wyjdź.

O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.

On jest teraz w Rzymie albo w Paryżu.

- Birincilik ödülünü ya sen ya da ben alacağım.
- Ya sen ya da ben birincilik ödülünü alacağım.

Albo ty, albo ja, dostanę pierwszą nagrodę.

Ya mağaraya gireceğiz

Więc albo do jaskini,

Ya da böyle.

Albo tak.

...ya da asla.

albo nigdy.

Sen var ya...

Człowieku.

Peki ya uygulamada?

Jak wygląda praktyka?

Ya balık izlerinin?

śladów ryb…

Peki ya sen?

A ty?

- Soralım.
- Sorsak ya.

Zapytajmy.

Ya hayır derseler?

Co jeśli się nie zgodzą?

Daha iyi ya!

Tym lepiej!

Ya sen ya da ben gitmek zorunda kalacağım.

Któryś z nas musi iść.

Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!

Daj mi albo wolność albo śmierć.

Bir kapı ya kapalı ya da açık olmalı.

Drzwi muszą być albo otwarte, albo zamknięte.

Ya sen ya da ben bunu yapmak zorundayız.

Któryś z nas będzie musiał to zrobić.

Tom ya yanılıyor ya da o bir yalancı.

Albo Tom się myli, albo kłamie.

Bu şirkette ya İngilizce ya da İspanyolca konuşabilmelisin.

Musisz mówić albo po angielsku, albo po hiszpańsku w tej firmie.

Onu ya sen ya da ben ziyaret etmeliyim.

Albo ty, albo ja powinienem ją odwiedzić.

Hayat ya cesur bir macera ya da hiçbir şeydir.

Życie jest albo odważną przygodą, albo niczym.

Ya da... Mataramı kullanabilir

Mógłbym też użyć mojej manierki.

Ya da büyütkendokuyu yiyeceğim.

i kambium kory.

Ya bu taraftan gideceğiz

Można iść tą drogą...

- Hadi ya.
- Eyvah eyvah.

O rany...

Ya Tom hala hayattaysa?

Co, jeśli Tom nadal żyje?

İyiyim, teşekkürler. Ya siz?

Dobrze, dziękuję. A ty?

Olmak ya da olmamak?

Być albo nie być?

Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.

Prawdopodobnie nigdy wcześniej tego nie zaobserwowano.

Bu, yaşayan balıklar için ya boğulmak demek ya da ölümüne ezilmek.

giną po wyrzuceniu na pokład uduszone lub zgniecione.

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

Mogę próbować wspiąć się po niej lub przy wejściu do jaskini spróbować wspiąć się po skale.

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

Chciałabym być albo lekarką, albo pielęgniarką, albo nauczycielką.

Ya da düşünmeyin, fark etmez.

Teraz już kończę, przestaję mówić.

Tamam, peki ya şu an?

No dobra, ale co teraz?

Çocuklarınız olsun ya da olmasın,

Albo masz dzieci, albo nie

Ya da LSAT sınavına çalışıyor

albo naukę do egzaminu wstępnego na studia prawnicze,

Ya da ağaçta kamp kuracağız.

albo na drzewo.

Ya da larvalardan biraz alıp

Albo mogę wziąć trochę tych czerwi,

Ya da ne kadar süre.

Czy też jak długo.

Ya zorlayacağız  ve bunu yapacağız

Albo przemy do przodu, idąc na całość,

Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız.

Albo przemy do przodu, idąc na całość,

Ya da buradan. Biraz bakalım.

lub tą. Spójrzmy.

Aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

zwykle w sporcie, jak piłka nożna.

Ya da ameliyat önerdiğinde sorun.

lub sugeruje operację.

Ya da üç katı hızda

Albo trzy razy szybciej,

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

Lub odstrasza drapieżników.

Dikenli ya da pürüzsüz görünebiliyorlar.

Mogą być kolczaste, mogą wyglądać gładko.

Er ya da geç ölmeliyiz.

Umrzemy, prędzej czy później.

- Pikniğe gidelim.
- Pikniğe gitsek ya.

Chodźmy na piknik.

Biz müzik dinliyoruz, ya sen?

Słuchamy muzyki, a ty?

Öf ya, cep telefonumu unuttum.

Ojej, zapomniałam komórki.

Onlar gerçekten arkadaş mı ya?

- Czy aby na pewno są przyjaciółmi?
- Czy oni są w ogóle przyjaciółmi?

Sıvılar asit ya da alkalidirler.

Płyny są albo kwaśne, albo zasadowe.

- Sonra ne olacak?
- Ya sonra?

To co?

Birçoğu okuyamıyordu ya da yazamıyordu.

- Większość nie była w stanie czytać ani pisać.
- Większość nie umiała czytać i pisać.

Biraz süt ya da şeker?

Mleko? Cukier?

Ve birisi olmadan diğerlerinin ya değeri yok ya da çok az var.

Jeśli zabraknie jednej z nich, wartość innych zmaleje albo zniknie.

- Ya siz onu teşvik ediyor musunuz?
- Ya sen onu teşvik ediyor musun?

A ty go wspierasz?

- Ya feminizm? Feminizm baresinde ne düşünüyorsun?
- Ya hatunculuk? Hatunculuk baresinde ne düşünüyorsun?

A feminizm? Co myślisz o feminizmie?

Ya da ilk kalp pili tasarlanırken.

czy pierwszym rozrusznikiem serca.

Sosyal çevremde ya da yemek masamızda

i nikt z moich znajomych czy rodziny

Kollarınızı kavuşturuyor ya da klavyenizi yumrukluyorsanız

Jeśli zakładasz ręce albo walisz w klawiaturę,

Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin

Czy mi się to podoba, czy nie,

Peki ya negatif bir sayının karekökü?

"Pierwiastek z minus jeden?".

Ya da bu ağaçlardan birine gidip

Możemy też wejść na drzewo

Ya da bu ağaçlardan birine tırmanıp

Możemy też wejść na drzewo

Ya da bu larvalardan biraz alıp

Albo mogę wziąć trochę tych czerwi,

Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.

lub spróbować szczęścia i po prostu skoczyć!

Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm

Albo... widzę tam na górze...

Perde ya da ritmi ben yaratmıyorum,

Nie tworzę tonów ani rytmów,

Ya büyük çapta koçluk yapmayı denersek?''

Może zrobimy to na skalę masową?".

Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.

Możesz iść pływać albo na ryby.

Gidebilirsin ya da kalabilirsin, nasıl isterseniz.

Możesz iść lub zostać, jak sobie życzysz.

Zaman ya da paraya sahip değilim.

Nie mam ani czasu, ani pieniędzy.

Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.

Chcę mieszkać w Kyoto albo w Nara.