Translation of "Buradan" in Korean

0.018 sec.

Examples of using "Buradan" in a sentence and their korean translations:

Buradan gidiyoruz.

여기서 탈출하는 겁니다

Buradan alınmam gerek.

후송을 요청해야겠네요

Buradan geçiş yok.

지나갈 방법이 없네요

Buradan alınmam gerekecek.

후송이 필요하다

Buradan bir kesik açarsınız

이 부분을 절개하고,

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

내려갈 방법을 정해야 해요

Ama buradan nereye gittiğini bilmiyorum.

여기서 어디로 갔는지 모르겠네요

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

여기서 보면 잘 안 보이겠지만

Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.

그런데 이쪽에서는 찬 공기가 느껴지네요

Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.

어디로 갈지는 당신에게 달렸습니다

Pekâlâ, buradan arazinin içine giriyoruz.

여기서부터 내륙으로 갑니다

Ya da buradan. Biraz bakalım.

이리로 내려가는 길 좀 살펴볼까요?

"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı.

그들은 "크리스마스엔 풀려날거야" 라고 말했죠.

Buradan çıkarılacak büyük ders şu,

여기서 깨달은 훌륭한 교훈은

Ama şimdi vakit... ...buradan çıkma vakti.

하지만 우리는 이제 떠날 시간입니다

Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.

여기 나가는 길이 있네요

Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.

로프에 연결하면 내려갈 준비가 됩니다

Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.

여기서 탈출하려면 구조 요청을 해야겠네요

Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.

여긴 지나가고 계속 찾아봅시다

Sanırım buradan bu şekilde inmeyi deneyeceğim.

아래로 통과해야겠습니다

Tamam, seni buradan çıkartacağız. Ne diyorsun buna?

여기서 데리고 나가 줄게 어떠니?

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

로프를 신속히 회수하고 여기서 벗어납시다

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

현명한 결정을 내리면 이곳을 함께 빠져나갈 수 있을 겁니다

Vay canına, buradan düşmek çok kolay olurdu!

와, 하마터면 비탈로 그대로 걸어갈 뻔했네요!

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

좋아요, 여기서 지세를 살펴보죠

Dana'yı buradan kurtarabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

여기서 데이나를 구할 수 있을 것 같다면 '다시 시도'를 선택하세요

Ve buradan nereye gideceğimize karar verecek olan sizsiniz.

여기서 어디로 갈지 결정하는 건 바로 당신입니다

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

이 협곡을 건너서 계속 고지대에 있자고요?

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

수십 미터는 되겠어요 내려갈 방법이 없습니다

Buradan, mikrofiberler kirli su arıtma tesislerine gidebilir, ancak...

하수처리장를 통해 극세사가 걸러질 수도 있지만

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

로프가 여기로 나오게 도랑도 좀 파주고요

Bu yol, buradan çıkmak için en iyi şansım olacak.

여길 빠져나갈 수 있는 최선책일 겁니다

Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.

아직도 여기서 저 길로 갈 수 있다고 생각하신다면 '다시 시도'를 선택하세요

Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?

타란툴라를 끌어낼 방법을 마련해야 합니다 자, 어떻게 생각하세요?

buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.

바위가 열을 반사해서 저를 따뜻하게 해줄 겁니다

Buradan inmeden önce sıkı bir öğle yemeği yemiş olmak istemezsiniz.

점심 많이 먹었다간 못 지나가겠네요

Sorun şu ki buradan indikten sonra devam etmek zorunda kalacağım. Yukarı çıkış yok.

문제는 여길 한 번 내려가면 돌이킬 수 없단 겁니다 다시 올라올 방법이 없어요