Translation of "'Şu" in Korean

0.018 sec.

Examples of using "'Şu" in a sentence and their korean translations:

İtiraz şu;

그 의견은 다음과 같습니다.

Mesele şu:

여기에 그 답이 있어요.

Şu an anladığım

제가 지금 알게 된 것은

Şu bölgeye baksanıza.

여기 좀 보세요

Kıralım şu buzu.

얼음을 뚫을게요

Şu anda ölemem.

이대로 끝낼 수는 없어요.

Şu var ki...

잘 생각해봐요.

Sanırım şu olabilir:

제 생각으로는

İşte soru şu...

제 질문은 이겁니다.

Enkaz şu tarafta.

잔해는 저쪽이거든요

MS: İlki şu:

첫 번째

Şimdi göreviniz şu:

아까 드린 과제 있죠.

Sıradaki soru şu:

다음 질문은 바로 이겁니다.

Yeni soru şu,

여기서 새로운 질문은,

Favori sorum şu:

제가 가장 좋아하는 질문은 이겁니다:

İşin aldatıcı tarafı şu ki, Şu anda ABD'de

여기서 어려운 점은 현재 미국에서는

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

자, 이제 내려가서 약품을 확인해 보죠

İlk itiraz şu şekilde,

이 첫 번째 반대의견은 다음과 같이 보강됩니다.

Eğer öyleyse, şu an

그렇다면 제가 생각한

Aslında şu söze dönersek,

처음에 제가 인용한 말로 다시 돌아가서

İyi haber ise şu:

좋은 소식이 있습니다.

Ama kilit nokta şu:

하지만 핵심은 이겁니다.

Şimdi, komik olan şu.

이제, 재미있는 일이 일어납니다.

Şu anda geldiğimiz noktada...

이제 정말...

Tamam, şu ilaçları alalım.

약품을 꺼내 볼까요?

Pekâlâ, şu halatı geçirelim.

로프를 아래로 던질게요

Pekâlâ, şu ateşi yakalım.

자, 불을 붙입시다

Şu anda başım belada.

이제 큰일 났네요

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

야광 막대를 하나 쓸게요

Şu deliklerden aşağı bakalım.

이 구멍들을 좀 살펴볼까요

Şu ışıklı çubuklardan kullanabilirim.

야광 막대를 하나 쓸게요

Hepimiz şu deyişi biliyoruz:

저희 모두 이 속담을 알고 있어요.

Sıradaki soru şu: Neden?

다음 질문은 왜 그 차이가 생기는 걸까요.

O yüzden isteğim şu:

이렇게 해보죠.

İyi haber şu ki

그리고 좋은 소식은

Benim mesajım şu ki:

그러니까 제 메세지는

Şu an üreme sezonundalar.

‎지금은 산란기입니다

Şu durumu hayal edin:

다음의 상황을 한번 상상해보세요.

Mizahın gücü de şu;

이것이 진정한 유머의 힘이죠;

Cevap şu ki bu süngerler

그에 대한 답은

Tek fark şu ki, nöronlarda

다만, 뉴런들의 경우

Tamam, peki ya şu an?

좋아요, 그럼 지금 당장은 어떡할까요?

Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,

지금쯤 이미 추론하셨겠듯이

Şu kavramsal metafordan tekrar bahsedeyim:

이 개념적인 비유로 다시 돌아가 봅시다.

Soru şu, bunu nasıl yapıyoruz?

그러면, 어떻게 이렇게 성공한 것일까요?

Ancak şu ihtimali düşünelim ki

하지만 우리가

Şu grafiğe yakından bir bakın.

그래프를 좀 더 자세히 살펴보죠.

Pişen yemeğin... ...şu harika sesi!

아, 굽는 소리... 끝내주네요!

Şu bloğun çevresine. Kaskımızı takalım.

이 바위에 묶죠 헬멧 쓰세요

şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...

저 멀리 오아시스로 가볼까요?

Şu devasa su tankına bakın.

이 커다란 탱크 좀 보세요

Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.

저 작은 털들 보이시죠?

Bakın, şu çubuklardan birini kesebilirim.

자, 이런 야광 막대는 자를 수 있습니다

Tamam, onu şu kaseye alalım.

좋아요, 통에 넣읍시다

Nerede? Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

어디 있죠? 야광 막대를 하나 쓸게요

Sonuçta, bence işin sırrı şu:

돌아보면, 그게 비결이었던 것 같습니다.

Dünya şu an sona eremez.

세상이 끝날 수는 없어요.

Tabii şu sıralar çok değil.

요즘에는 그렇지 않지만요.

Örneğin, şu buzulu ele alalım.

예를 들어, 이 빙하의 경우는

Buradan çıkarılacak büyük ders şu,

여기서 깨달은 훌륭한 교훈은

Bu da şu inancımı güçlendirdi;

강한 믿음을 갖게 되었습니다.

İnsanlar şu gibi şeyler sordu:

사람들은 이런 질문을 했습니다.

Gerçek şu ki sert, çetin

거칠고 강하며 쿵쾅거리는 코뿔소는

Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER

‎지금까지는요

Hadi gidip şu enkazı bulalım!

잔해를 찾으러 갑시다!

Tamam, şu kanyon yarığına inelim.

자, 협곡으로 내려가볼게요

Konu şu ki işe yarıyor.

그리고 이것은 충분히 가능한 일입니다.

Şu an eklem içine giriyoruz.

자 이제, 관절 안으로 들어갔습니다.

Ve şu an 2018 yılındayız.

지금이 2018년인데

Ama iyi haberler şu ki:

그래도 좋은 소식도 있습니다.

Saygı şu cümleler arasındaki farktır:

존중은 읽고 쓰는 게 곤란한 걸 알게 된 피고에게

şu anki bilinen şartlara dayanarak

좀 더 복잡한 한 더미의 방정식이 될 수도 있습니다.

Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:

따라서, 두 번째 교훈은 이겁니다.

Hani şu hedef kitle düzeneğinde

내가 산 것과 비슷한 물건을 더 많이 보여주는

Bu da şu demek oluyor,

노동과 관련 있다는 것은

Şu anda öncelikli ihtiyacımız mobilyalar.

지금 가장 급한 것은 비품입니다.

Gerçek şu ki; her gün

진실을 말하자면 매일 매일

Kurumsal dünyadaki insanların sorunu şu;

직장사회에서 사람들의 문제점은

Tuhaf olan şu, meğerse görüyoruz ki

하지만 이상하게도 기쁨과 놀라움을 찾습니다.

Ama şu resimle daha iyi anlaşılır.

이렇게 이해하는 것이 더 낫습니다.

Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:

그러한 충고는 이미 존재하니까

O olmasaydı şu an burada olmayabilirdik.

그게 없었다면 우린 지금 여기 없을지도 모릅니다.

Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:

PTSD 치료 시 필요한 건,

Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.

이 절벽에서 불어오는 상승 기류가 느껴집니다

Şu anda İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum.

지금 제가 있는 곳은 스위스 알프스 상공입니다

Sorun, şu çıkıntıların... ...çok keskin olması.

문제는 이 바위 모서리가... 날카롭다는 겁니다

Bakın, şu hasırotları aslında gayet iyidir.

보세요, 이 부들은 사실 꽤 쓸 만합니다

Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.

다리를 움직일 수가 없네요

O genç adam şu an burada.

그 젊은이는 바로 여기 있습니다.

Ama, mesele şu ki, South Dakota'da

그런데 제가 다니던 사우스 다코타의 고등학교엔

Çünkü gerçek şu ki hastalığa yakalandığımda

사실 제가 백반증에 걸렸을 때,

Ve şu an gördüğümüz de bu.

바로 우리가 보고 있는 것입니다.

Ama bugün karşılaştığımız önemli soru şu:

하지만 오늘날 우리가 직면한 더 중요한 문제가 있죠.

Bu da şu soruyu doğuruyor: Neden?

왜 사용하지 않을까라는 의문이 생기죠.

Erkekler şu iki tepkiden birini veriyor.

남성들의 반응은 두 가지에요.