Translation of "Zorla" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Zorla" in a sentence and their japanese translations:

Zorla odaya girdi.

- 彼は部屋に押し入った。
- 彼は無理やり部屋に入った。

Tom zorla gülümsedi.

トムは作り笑いをした。

Evinizi zorla buldum.

- 私はやっとのことで、あなたの家を見つけることができた。
- 私のやったことで、あなたの家を見つけることができた。

Onunla zorla evlendim.

私は意に反して彼と結婚した。

Zorla öne geçmeye çalışıyor.

‎必死に距離を詰める

Fikrini diğerlerine zorla benimsetmemelisin.

自分の意見を他人に押し付けてはいけない。

Göstericiler zorla plazadan çıkarıldılar.

暴徒は広場から強制的に排除された。

Mutfak penceresinden zorla girdiler.

彼らは台所の窓から侵入した。

Kağıdı bana zorla imzalattı.

彼は無理やり私にその書類に署名させたのです。

O sınavı zorla geçti.

- 彼はかろうじて試験に受かった。
- 彼はかろうじて試験に合格した。

Söylediği şeyi zorla anlayabildim.

私は彼女が言うことをほとんど理解できなかった。

Dün gece evine zorla girildi.

夕べ彼の家は泥棒に入られた。

Onlar kuyumcu dükkanına zorla girdi.

彼らはその宝石店に押し入った。

Soyguncular onun evine zorla girdiler.

賊が彼の家に押し入った。

O, mektubu elimden zorla aldı.

彼はその手紙をわたしの手からもぎ取った。

O bir eve zorla girdi.

- 彼が家に押し入った。
- 彼は泥棒に入った。
- 彼は住居に侵入した。

Dişçi çürük dişimi zorla çekti.

歯医者は私の虫歯をむりやり引き抜いた。

Zorla bunu yapmak için zorlandım.

私は意に反してこれをせざるをえなかった。

Dün gece evime zorla girildi.

昨夜家に泥棒がはいった。

Polis silahı katilden zorla aldı.

警官は殺人犯から拳銃をもぎ取った。

Adam eve zorla girdiğini itiraf etti.

その男はその家に押し入ったことを認めた。

O uyuklarken biri zorla içeriye girdi.

彼の睡眠中に何者かが押し入った。

O, onu ondan zorla geri aldı.

彼はそれを力ずくで彼女から奪った。

Köpekler zorla giren kişiye öfkeyle havladı.

犬が侵入者に猛然と吠えかかった。

Sen beni aradığında otelde zorla kayıt yaptırdım.

ホテルにチェックインするとすぐに、彼から電話がかかってきた。

Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.

その島の住民に新しい法律が施行された。

Polis daireye pencereden zorla girmek için zorlandı.

警察はやむなく窓からそのアパートに入った。

Dün gece bir hırsız dükkâna zorla girdi.

昨夜強盗が店に押し入った。

Geçen hafta hırsızlar tarafından onun evine zorla girildi.

彼の家が先週泥棒にはいられた。

Dün gece bir genç adam zorla evime girdi.

昨夜若い男が家に押し入った。

Kendi inançlarımızı başkalarına zorla kabul ettirmekten kaçmaya çalışmalıyız.

私たちは自分の信念を人に押し付けないようにすべきである。

Sen uzakta tatilde bir soyguncu zorla evine girdi.

お宅が休暇で出かけている間に、泥棒が入りました。

Dün gece bizim evimize hırsızlar tarafından zorla girilmiş.

私達の家に昨夜、泥棒が押し入った。

Hırsız bir üst kat penceresinden zorla girmiş gibi görünüyor.

泥棒は2階から侵入したらしい。

Bir hırsız zorla içeri girdi ve bütün takılarımla kaçtı.

泥棒が入って、私の宝石類をみんな持っていってしまった。

Biri Mary'nin dairesine zorla girdi ve onun mücevherlerini çaldı.

何者かがメアリーのフラットに押し入り、宝石を盗んだ。

Dün gece biri evimin yanındaki küçük dükkana zorla girdi.

昨夜何者かが私の家の近くの小さな店に押し入った。

Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.

代わりに、彼は引退を余儀なくされ、警察の監視下に置かれました。

- Düşman hattını yarıp geçmeyi denediler.
- Düşman hattını zorla geçme girişiminde bulundular.

彼らは敵陣を突破しようと試みた。

Austerlitz Muharebesi arifesinde, Davout kolordusunu 2 günde 70 mil zorla yürüdü ve

アウステルリッツの戦いの前夜、ダヴーは2日間で70マイルの軍団を強制行進させ、