Translation of "Mutfak" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Mutfak" in a sentence and their japanese translations:

Mutfak nerede?

- キッチンはどこ?
- 台所はどこ?
- 厨房はどこにありますか?

Mutfak penceresinden zorla girdiler.

彼らは台所の窓から侵入した。

Tom mutfak kapısını kapadı.

トムは台所のドアを閉めた。

Bu oda, mutfak olarak kullanılır.

この部屋は台所として使われている。

Erkeklerin mutfak dışında tutulmaları gerekir.

男子厨房に入るべからず。

Bir mutfak bıçağına ihtiyacım var.

包丁が必要だ。

- Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi.
- Onun evinde mutfak atıkları domuzlara verilirdi.

彼女の家では、生ゴミはブタの餌にされていた。

Çekmeceleri açtığınızda mutfak eşyaları olması gerekliyken

食器が入っているはずの 引き出しを開けると

Evimin arkasında bir mutfak bahçesi var.

我が家の裏には家庭菜園があります。

Mutfak bıçağını kullanırken, karım parmağını kesti.

私の妻は、包丁を使っているときに、指を切った。

Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin.

- 子供に包丁をいたずらさせてはダメだよ。
- 子どもに包丁で遊ばせちゃ駄目だよ。

O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu.

彼は台所の床で意識を失って倒れているところを発見された。

O bir fırça ile mutfak zeminini temizledi.

彼女は台所の床をブラシでごしごし洗った。

Tom Mary'yi mutfak zemininde bilinçsizce yatarken buldu.

- トムは台所の床で意識を失って倒れているメアリーを発見した。
- トムは、キッチンの床で意識を失って倒れているメアリーを見つけた。

Tavsiye edebileceğin mutfak ya da restoran türleri var mıdır?

おすすめ料理、おすすめレストランがありますか。

Mutfak zeminini temizlemek için daha fazla zaman harcamak istemedim.

台所の床を掃除することに、もうこれ以上の時間を費やしたくなかった。

Karım şişe kırdığı için tüm mutfak zemini üzerinde süt var.

私の妻が瓶をわってしまったので、台所の床は牛乳だらけになっている。

Tom mutfak bankosuna oturdu ve ton balıklı bir sandviç yedi.

トムはカウンター席に座り、ツナサンドを食べた。