Translation of "Yolcu" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Yolcu" in a sentence and their japanese translations:

Birkaç yolcu yaralandı.

大勢の乗客がけがをした。

Kaç tane yolcu var?

乗客は何人ですか。

Taksi iki yolcu aldı.

タクシーは二人の乗客を乗せた。

Uçakta elli yolcu vardı.

その飛行機には50人の乗客がいました。

Kazada hiçbir yolcu ölmedi.

その事故では乗客には死者はなかった。

Çocuklarını okula yolcu etti.

彼女は子供たちが学校へ行くのを見送った。

Uçakta 150 yolcu vardı.

飛行機には150名の乗客が乗っていた。

Birkaç yolcu uçağa bindi.

数人の乗客が飛行機に乗った。

Gemide epeyce yolcu vardı.

かなりの乗客が船に乗っていた。

Birkaç yolcu felaketi atlattı.

その大惨事で生き残った乗客はほとんどいなかった。

Kazada birçok yolcu yaralandı.

その事故で多くの乗客が負傷した。

- Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- Kaza sonucunda birçok yolcu öldü.

その事故で何人かの乗客が亡くなった。

Birçok yolcu son trende uyuyordu.

終電の多くの乗客は眠っていた。

Otobüste beşten fazla yolcu yoktu.

バスの中にはわずか5人しか乗客は居なかった。

Kazada 400 kadar yolcu öldü.

その墜落事故で400人もの乗客が死亡した。

Yolcu gemisi Hong Kong'a uğradı.

その汽船は香港に立ち寄った。

Otobüs, otelden havaalanına yolcu taşır.

そのバスは乗客をホテルから空港まで運ぶ。

Otobüste elli tane yolcu vardı.

そのバスには五十人の乗客がいた。

Arkadaşımı yolcu etmek için gittim.

友人を見送りに行ってきた所です。

Güvende olan birkaç yolcu vardı.

無事だった乗客はほとんどいなかった。

İyi ki, hiçbir yolcu yaralanmadı.

幸い乗客に怪我はありませんでした。

İki yolcu treni Şangay'da çarpıştı.

上海で二つの旅客列車が衝突した。

Bir yolcu uçağı ABD'ye havalandı.

旅客機がアメリカに向けて出発した。

Yolcu koltuğunda bıraktığım çanta kaybolmuş!

助手席に置いていた鞄がない!

Trendeki birkaç yolcu, kazada yaralandı.

その事故でその電車の乗客数人が負傷した。

On üç yolcu hastaneye kaldırıldı.

乗客13人が入院した。

Üç yolcu daha otobüse bindi.

さらに三人の乗客がバスに乗った。

Bu otobüs elli yolcu taşıyabilir.

このバスは50人の乗客を乗せられる。

Birçok arkadaşlar onu yolcu ettiler.

多くの友人が彼を見送った。

Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

自動車が馬車に取って変わった。

50'den az yolcu öldü.

50人もの乗客が死んだ。

Kazada çok sayıda yolcu yaralandı.

その事故でたくさんの乗客がけがした。

Trende beşten az yolcu yoktu.

車中には、少なくとも5人の乗客がいました。

Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.

バス、列車、飛行機は乗客を運ぶ。

Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.

その車の後部座席には3人乗れます。

Kazada çok az sayıda yolcu yaralandı.

その事故では怪我をした乗客はほとんどいなかった。

Bir arkadaşımı yolcu etmek için istasyondayım.

友人を見送りに駅へ行ってきました。

Onu yolcu etmek için havalanına gittim.

- 彼を見送りに空港に行った。
- 私は彼を見送るために空港に行った。

Onlar neden bir yolcu listesi düzenlemedi?

彼らはなぜ乗客名簿を作らなかったのだろう。

Arkadaşımı yolcu etmek için havaalanına gittim.

友達を見送りに空港まで行ってきたところです。

Bu otuz kişilik bir yolcu otobüsü.

このバスは30人乗りです。

Arkadaşımı yolcu etmek için istasyona gittim.

友達を見送るため駅に行ったんだ。

Kansai International Airport'ta Tony'yi yolcu ettim.

私は関西国際空港でトニー君を見送った。

Son otobüste çok az yolcu vardı.

最終バスには乗客がほとんどいなかった。

Beni yolcu etmeye gelmeniz bir inceliktir.

お見送りくださってどうもありがとう。

O jumbo jet 400 yolcu kapasitelidir.

あのジャンボジェット機は400人乗れる。

- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesindedir.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıyabilir.

- この飛行機は一度に40人の乗客を運べます。
- この飛行機は一度に40人の乗客を乗せて飛ぶことができる。

- Aşağıda yolcu kalmasın!
- Haydi binin!
- Herkes gemiye!

- 皆さんお乗りください。
- ご乗車願います!

Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı.

その事故でその電車の乗客数人が負傷した。

Arkadaşımı yolcu etmek için şu an havaalanındayım.

- 友人を見送りにたった今空港へ行って来た所です。
- 友達の見送りに、空港へ行ってきたとこなんだ。

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.

彼女は先生を見送りに駅に行きました。

O, arkadaşını yolcu etmek için istasyona gitti.

彼は友人を見送りにえきまでいった。

O, büyükbabasını yolcu etmek için istasyona gitti.

彼は駅へ祖父を見送りに言った。

Bir yolcu bayıldı ama hostes onu ayılttı.

- 一人の乗客が気を失ったが、スチュワーデスが彼を正気づかせた。
- 乗客の一人が気を失ったが、客室乗務員が意識を回復させた。

Bir uçuş görevlisi yolcu uçağının enkazından kurtarıldı.

スチュワーデスが旅客機械の残骸から救出された。

En fazla, feribotta sadece 100 yolcu vardı.

フェリーにはせいぜい100人の乗客しかいなかった。

Beni yolcu etmeye geldiğiniz için teşekkür ederim.

お見送り本当にありがとうございます。

Şu trenin içinde az sayıda yolcu var.

その列車の乗客はほんの僅かしかいなかった。

Ne yazık ki, birkaç yolcu felaket atlattı.

不幸にも、その大惨事で生き残った乗客はほとんどいなかった。

Her yolcu için iki parça bagaj limiti vardır.

各々の乗客には荷物二つの制限がある。

O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?

彼女は先生を見送りに駅に行きましたか。

Bu sabah kuzenimi yolcu etmek için havaalanına gittim.

今朝私は、いとこを見送るために空港に行った。

Avrupa'ya giden bir arkadaşı yolcu etmek için havaalanına gittim.

ヨーロッパに発つ友人を見送りに、空港まで行ってきたところです。

O, beni yolcu etmek için Nikko'dan bütün yolu geldi.

彼は僕を見送りにはるばる日光から来てくれた。

ABC haberine göre, diğer jet yolcu uçağı Orta Doğu'da kaçırıldı.

ABCニュースによれば、もう一機のジェット旅客機が、中近東でハイジャックされたそうだ。

"Nereye gittin?" "Bir arkadaşı yolcu etmek için tren istasyonuna gittim.

「どこ行ってたの?」「友だちを見送りに駅へ行ったんだ」

Arabanın üç sıra koltuğu vardır ve sekiz yolcu taşıma kapasitesine sahiptir.

その車は3列のシートがあるので8人の客を運ぶことが出来る。

Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.

友人を迎えに来た人もいれば、見送りに来た人もいる。

Tren raydan çıktı ve yaklaşık otuz yolcu ya öldü ya da yaralandı.

列車が脱線して、約30名の乗客が死傷した。

- Bu uçak 400 tane yolcuya, oldukça rahat bir biçimde yer sağlıyor.
- Bu uçak rahatça 400 yolcu taşıyabilir.

この飛行機は楽に400人運ぶことができる。

- "Neredeydin?" "Bir arkadaşı yolcu etmek için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için gardaydım."

「どこへ行ってきましたか」「友人を見送りに駅へ行ってきました」

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

ロッキード事件とは、アメリカの航空機製造大手のロッキード社による、主に同社の旅客機の受注をめぐって1976年2 月に明るみに出た世界的な大規模汚職事件。