Translation of "Satranç" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Satranç" in a sentence and their japanese translations:

Satranç severim.

私はチェスが好きです。

Satranç oynuyorlar.

彼らはチェスをします。

Satranç oynayamam.

チェスはできないの。

Satranç zordur.

- チェスは難しい。
- チェスはムズい。

Satranç oynamayı severim.

私はチェスが好きです。

John satranç sever.

ジョンはチェスが好きだ。

Satranç oynamak istemiyorum.

僕はチェスをしたくない。

- Hayat satranç oyunu gibi.
- Hayat satranç oyunu gibidir.

人生とは、チェスの一勝負のようなもの。

- Tom satranç oynar mı?
- Tom satranç oynuyor mu?

トムってチェスやるの?

Satranç oyununa ne dersin?

チェスを一番どうですか。

Bir satranç takımı istiyorum.

チェスセットが欲しいな。

Ben de satranç oynarım.

- 私もチェスやる。
- チェスもするよ。
- チェスはやったりもするよ。

Nasıl satranç oynanacağını bilmiyorum.

チェスはできないの。

Başka bir zaman satranç oynayalım.

また別のときにチェスをしましょう。

O liseden beri satranç oynuyor.

彼は高校時代からずっとチェスをし続けている。

Satranç oynayarak iyi zaman geçirdik.

私たちはチェスをして楽しい時をすごした。

Biz sık sık satranç oynarız.

私たちはよくチェスをします。

Bana satranç oynamayı öğretebilir misin?

私にチェスを教えてくれない?

Dün gece satranç oynarken eğlendik.

私たちは昨夜チェスをして楽しみました。

Tom ve Mary satranç oynuyorlar.

トムとメアリーはチェスをしている。

İsterseniz, ben size satranç oynamayı öğretirim.

- よろしかったら、チェスのやり方をお教えしますよ。
- 良ければ、私はチェスを遊ぶんで教える。

Satranç oynamaya gelince, o hepsinden iyidir.

チェスをすることに関しては、彼に並ぶものはいません。

Satranç son derece entelektüel bir oyundur.

チェスはとても知的なゲームです。

Bana nasıl satranç oynayacağımı öğretir misin?

チェスのやり方を教えてくれませんか。

O, satranç turnuvasında birincilik ödülü aldı.

彼はチェスのトーナメントで優勝を勝ち取った。

Bir satranç oyunu oynamak isteyebileceğini düşündüm.

あなたはチェスがしたいのかもしれないと思ってました。

Bu gece satranç oynamaya ne dersin?

今晩チェスをしてはどうですか。

Ben satranç oynayabilirim ama dama oynayamam.

- チェスはできるんだけど、チェッカーはできない。
- チェスはやれるけど、チェッカーは無理。

O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.

彼はチェスのトーナメントで優勝を勝ち取った。

O bana nasıl satranç oynayacağımı söyledi.

彼は私にチェスの仕方を教えてくれました。

Biz okuldan sonra sık sık satranç oynadık.

僕たちは放課後よくチェスをやった。

Tom bana nasıl satranç oynanacağını öğreteceğini söylüyor.

トムがね、私にチェス教えてくれるんだって。

Dün gece 11.30'da gerçekten satranç mı oynuyordun?

あなたは本当に昨夜11時30分にチェスをしていたのですか。

- Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- Ben sana santranç oynamayı öğreteceğim.

チェスのやり方を教えますよ。

Tom onun olduğunu düşündüğü kadar iyi bir satranç oyuncusu değil.

トムは、自分で考えているほどいいチェスの棋士ではありません。

O sadece on iki yaşında ama o onların en iyisiyle satranç oynar.

彼はまだ12歳だがチェスではだれにも引けを取らない。

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

あなたはチェスの仕方を知っていますか。