Translation of "Oynuyor" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Oynuyor" in a sentence and their arabic translations:

Tony oynuyor.

توني يلعب.

Tom frizbi oynuyor.

توم يلعب الصحن الطائر.

Tom minigolf oynuyor.

توم يلعب الجولف المُصَغَر.

Şu an Avrupa'da oynuyor.

يلعب الآن في أوروبا.

Hani telefonla mı oynuyor?

هل يلعب على الهاتف؟

O çok iyi oynuyor.

يلعب بمهارة.

O, World of Warcraft oynuyor.

إنها تلعب عالم من العلب.

Tom Mary ile kart oynuyor.

توم يلعب الورق مع ماري.

Sosyal medya da büyük rol oynuyor.

تلعب وسائل التواصل الاجتماعي دور رئيس هنا، أيضًا.

Artık bu sefer minibüs şöförünü oynuyor

الآن هذه المرة لعب سائق الحافلة الصغيرة

Tom dışarıda köpeği ile frizbi oynuyor.

توم في الخارج يلعب لعبة الصحن الطائر مع كلبه.

Ve menopoz, kadınlarda kilit bir rol oynuyor.

ويلعب سن اليأس دورًا رئيسيًا عند النساء.

Yeryüzünde 2,3 milyar insan video oyunları oynuyor.

يلعب 2.3 مليار شخص ألعاب الفيديو.

Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.

‫هذا حيوان غير اجتماعي بالمرة‬ ‫وها يلعب مع السمك.‬

Bu senato adayı da World of Warcraft oynuyor.

هذا المرشح لمجلس الشيوخ يلعب أيضاً عالم من العلب.

- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.

جين تلعب كرة المضرب أيضاً.

- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?

هل يلعب كين التنس؟

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

‫لكنني لم أستطع منع نفسي‬ ‫من التفكير في أنها تلعب مع السمك.‬ ‫نرى اللعب غالبًا بين الحيوانات الاجتماعية.‬

Bugün öğleden sonra Tom'la tenis oynuyor olacağım fakat bu gerçekten çok istediğim bir şey değil.

أنا سوف ألعب تنس مع توم بعد الظهر, لكن هذا لا شيئ أنا حقاً أتتطلع لهذا.