Translation of "Kütüphanede" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Kütüphanede" in a sentence and their dutch translations:

Kütüphanede misin?

Ben je in de bibliotheek?

Kütüphanede yalnızdılar.

In de bibliotheek waren ze alleen.

- Yarın kütüphanede görüşürüz.
- Yarın seni kütüphanede göreceğim.

Ik zie je morgen in de bibliotheek.

Yarın kütüphanede görüşürüz.

- Tot morgen in de bibliotheek.
- Ik zie je morgen in de bibliotheek.

Kütüphanede John'u gördüm.

Ik heb John gezien in de bibliotheek.

Kütüphanede buluşalım mı?

Spreken we in de bibliotheek af?

Kütüphanede çok öğrenci var.

Er zijn veel studenten in de bibliotheek.

Onu gördüğümde kütüphanede oturuyordu.

Toen ik hem zag, zat hij in de bibliotheek.

Bu kütüphanede okumak yasaktır.

Het is verboden te lezen in deze bibliotheek.

Yarın kütüphanede birbirimizi göreceğiz.

Ik zie u morgen in de bibliotheek.

Yarın, ben kütüphanede çalışacağım.

Morgen ga ik studeren in de bibliotheek.

Kütüphanede senin annene rastladım.

Ik heb toevallig uw moeder gezien in de bibliotheek.

Gençler, kütüphanede sessiz olun.

Wees stil in de bibliotheek, jongens.

Tom ve Mary'yi kütüphanede gördüm.

Ik zag Tom en Maria bij de bibliotheek.

Dün öğleden sonra kütüphanede miydin?

Was je gisterenmiddag in de bibliotheek?

Dün gece kütüphanede arkadaşıma rastladım.

Ik ontmoette gisteravond mijn vriend in de bibliotheek.

- Ara sıra kütüphanede ders çalışıyor musun?
- Ara sıra kütüphanede ders çalışır mısın?

Studeren jullie wel eens in de bibliotheek?

Kütüphanede her zaman birçok insan vardır.

Er zijn altijd veel mensen in de bibliotheek.

Eve gitmektense kütüphanede oturup okumayı tercih ederim.

Ik zit liever in de bibliotheek te lezen dan dat ik naar huis ga.

Bu kütüphanede bir üye olmak çok kolay.

Het is heel makkelijk om lid te worden van deze bibliotheek.

Bu kütüphanede hiç İngilizce dergi var mı?

- Zijn er Engelse tijdschriften in deze bibliotheek?
- Zijn er Engelstalige tijdschriften in deze bibliotheek?

Bugün kütüphanede çalışmam gerekiyordu ama yaklaşık 12.00'de uyandım.

Eigenlijk had ik vandaag in de bibliotheek moeten studeren, maar ik ben pas rond de middag wakker geworden.

Onun kütüphanede 3.500 kitabı var ve onların çoğu ilk baskı.

Zij heeft 3.500 boeken in haar bibliotheek en veel daarvan zijn eerste edities.