Translation of "Normal" in Japanese

0.072 sec.

Examples of using "Normal" in a sentence and their japanese translations:

- Ateşi normal.
- Onun sıcaklığı normal.

彼の体温は正常だ。

''Korkman normal.''

怖いのは当然のことだよ」

O normal.

そんなものだよ。

Tüm seçenekler normal.

どれもノーマルなのです

Normal doğum yaptım.

先回は自然分娩でした。

Saatim normal çalışmıyor.

わたしの時計は正常に動いていない。

Bu tamamen normal.

それは全く普通のことだ。

Normal olmak istiyorum.

早く人間になりたい。

Sen normal değilsin.

君は普通じゃないよ。

Bu oldukça normal.

- それは、しかたないです。
- それは、そうでしょう。

Bu normal mi?

それって普通のこと?

Senin nabzın normal.

- あなたの脈は普通です。
- あなたの脈は正常です。

- Normal bir kadına benziyor.
- Normal bir kadın gibi görünüyor.

彼女は普通の女性に見えます。

O normal başlangıç ​​zamanı.

そのように時間を調整してあるのですから。

Benim vücut ısım normal.

平熱です。

Normal olarak nefes al.

普通に呼吸して。

Ben normal görüşe sahibim.

視力は普通です。

Kölelik, normal, doğal ve gerekli.

奴隷制度は 普通 自然 必要

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

脳が通常の機能に戻り

Lütfen depoyu normal benzinle doldurun.

レギュラー満タンでお願いします。

Bir depo kurşunsuz normal istiyorum.

無鉛レギュラーを満タンにしてください。

10 dolarlık normal kurşunsuz,lütfen

無鉛レギュラーを10ドル分いれてください。

Tom onun normal olduğunu düşünüyor.

トムはあれは普通だと思う。

Beş galon normal benzin, lütfen.

レギュラーを5ガロンお願いします。

Bu maddenin normal durumu katıdır.

この物質の普通の状態は固体である。

Bu onun normal geldiği zamandır.

この時間にいつも彼はきます。

Diğeri de, normal okulda duyabilen yaşıtlarımla

三つ目は 普通の学校で 聴者の子供たちと一緒に学ばせること

Ve görebileceğiniz gibi kesinlikle normal durumdalar.

そして これは完ぺきに正常な動きなのです

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

全員が 何も問題はないという 意見だったのです

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının

慢性創傷とは 要するに 誰かがごく普通の怪我をした際

Ekmek ve tereyağı onların normal kahvaltısıdır.

バターをぬったパンを、彼らは普通朝食にしている。

Normal olarak bu kadar sessiz misin?

普段こんなに無口なの?

Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.

僕は平熱が37度くらいなんだ。

Bu çocuk normal bir biçimde büyüdü.

この子はすくすくとよく育ちました。

Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.

でも浜辺にいるような― カニではない

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

もしくは普通の 懐中電灯を使い―

Bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.

赤ん坊の心拍は143と正常でした

Bu yaz düşen yağış miktarı normal değildi.

今夏の降水量は普通でなかった。

Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.

彼の正位置はサードだ。

Normal tren ekspres trenden daha az rahattır.

普通電車は急行ほど快適ではない。

Onun zihinsel seviyesi normal çocuğunkinden daha yüksektir.

彼の知能は普通の子より上である。

Leyla on beş yaşında normal bir kızdı.

レイラはごく普通の15歳の女の子だった。

Bu normal bir his değildi, ama aktif uyarıcıyla

普通の感覚ではありませんが 刺激装置のスイッチが入ると

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

271日目 しばらくして 彼女は日常生活に戻った しばらくして 彼女は日常生活に戻った

İngilizcede normal cümle yapısı özne - yüklem - nesne /tümleçtir.

英語の文構造は大抵、主語、動詞、目的語/補語だ。

Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.

トムは、他の人と普通に付き合うことができないようです。

Bu bürodaki normal iş saatleri dokuzdan beşe kadardır.

この事務所の通常営業時間は9時から5時までです。

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

普通の懐中電灯ではなく 紫外線なんだ

Yiyecek yayıncısında bu normal bir beyin fırtınası süreci değildir.

このような順序でのレシピの考案は レシピ本出版社では普通見られません

Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı.

トムは勤務終了時間を超えて働くと、5割アップの時給をもらっていた。

Bu mağazada her şey normal fiyatından yüzde 10 indirimlidir.

- あの店ではすべての商品を10%値引きをしている。
- あのお店の商品は全部1割引きになってるよ。
- あのお店の商品は全部10%オフになってるよ。

O sadece normal bir ortaokul öğrencisidir, özellikle akıllı değildir.

特に理解力がある訳でもない普通の中学生です。

Ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor.

通常の物質に遭遇しても 特に何も 起こらないことが分かるからです

Yetmiş ya da seksen yıl bir insanın normal yaşam süresidir.

70年もしくは80年が人間の普通の寿命期間である。

Normal servisi en kısa sürede tadilattan geçirmek için şu anda çalışıyoruz.

現在、通常のサービスの早急な復旧に努めています。

- Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!
- Bana sıradan bir insan gibi davranma.

私のことを凡人だと思うのはやめて!

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.

フレデイはこの一ヶ月というものずっと夜勤だったため、正常な時間に働いている友人達に会う機会がまるでなかった。