Translation of "Kazanıyor" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Kazanıyor" in a sentence and their japanese translations:

Takımımız kazanıyor.

我々のチームは勝っている。

Kim kazanıyor?

どっちが勝ってるの?

Çuvalla para kazanıyor.

- 彼女はどんどんお金をもうけている。
- 彼女はがっぽり稼いでいるよ。

Hareket hızla zemin kazanıyor.

その運動は急速に進みつつある。

O, avanta para kazanıyor.

彼は儲けている。

O sadece zaman kazanıyor.

彼は時間稼ぎをしているだけだよ。

Maaşımın iki katını kazanıyor.

彼は私の倍の給料を稼ぐ。

Borsada çok para kazanıyor.

彼は株でかなり儲けている。

Tom ve Mary kazanıyor.

トムとメアリーは勝つよ。

Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.

- 彼は英語を教えて生計をたてている。
- 彼は英語を教えて生活をしている。

Bu sefer hangi taraf kazanıyor?

今度はどっちが勝っていますか。

O, günde 30 dolar kazanıyor.

彼女は1日につき30ドル稼ぐ。

O, maaşımın iki katını kazanıyor.

彼は私の二倍の給料を得ている。

Tayfun Kyushu'ya doğru giderken güç kazanıyor.

台風は発達しながら九州方面に向かっています。

Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor.

全額NTT保有の同社は旨く行っている。

O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.

- 彼は使い切れない程のお金を稼ぐ。
- 彼は使いきれないほどの金を稼ぐ。

O, bir yazar olarak hayatını kazanıyor.

彼女は作家として生計を立てている。

Benim kocam yılda 100.000 dolar kazanıyor.

夫の年収は10万ドルです。

Tom, Mary'den daha fazla para kazanıyor.

メアリーよりトムのほうが稼ぎがいい。

Bir öğretmen ne kadar para kazanıyor?

教師の収入はどれくらいですか。

O işte, ayda 500 doların üzerinde kazanıyor.

彼はその仕事で月に500ドル以上も稼いでいる。

"Tom ne kadar para kazanıyor?" "Nasıl bilebilirim?"

「トムがどれだけお金を稼いでいるか知ってる?」「私が知るわけないでしょう。」

Tom, Mary'nin kazandığından daha fazla para kazanıyor.

メアリーよりトムのほうが稼ぎがいい。

Onlar eski gazeteleri toplayarak ve satarak hayatını kazanıyor.

彼らは古新聞を売り生計をたてている。

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.

- 彼は私の三倍も稼ぐ。
- 彼は私の三倍も稼いでいる。

- O iyi bir aylık kazanıyor.
- Güzel bir maaş alıyor.

彼はいい給料をもらっている。

Marcel çok sıkı çalışsa da yılda yalnızca 30.000 Kanada doları kazanıyor.

マルセル君があくせく働いても年収30万カナダドールです。

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‎これでメスは彼のものだ ‎声が小さくても ‎たまにはいいこともある

Tom, Mary'nin ne kadar para kazandığını bildiğini düşünüyor fakat Mary Tom'un onun kazandığını düşündüğünden çok daha fazla kazanıyor.

トムはメアリーがいくら稼いでいるか知っているつもりでいるが、メアリーはトムが考えるよりはるかにたくさん稼いでいる。