Translation of "Hedef" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Hedef" in a sentence and their japanese translations:

Farklı bir hedef peşindeler.

‎違う獲物を探している

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

‎幼いオットセイは ‎格好の獲物だ

Hani şu hedef kitle düzeneğinde

ターゲットマーケティングの 同じアルゴリズムで

Onu yöneten karmaşık mekanizmaları hedef alarak,

転移を標的にする薬のカクテルを 思いついたのです

Önemli olan hedef değil yolculuğun kendisidir.

重要なのはゴールではなく、そこに至る道程である。

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

‎コウモリの鼻の周りには ‎熱センサーがある

Etkili bir şekilde hedef alacak kombine tedaviler geliştiriyoruz.

組み合わせ治療の開発に ハシニ効果を利用しています

Hedef sadece iş arayan insanları işe almak değil,

単に仕事を求めている人を 雇うのではなく

Bir av ya da hedef dediğimiz bir şey alacağız.

標的となる獲物を用意します

Ama neden düşmana bu kadar kolay hedef haline geliyorlardı?

しかしなぜ敵の的になるような事をするのか?

Peki düşmana neden böyle açık bir hedef sunulmalıydı ki?

しかしなぜ敵の的になるような事をするのか?

Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken

一方 私達は腫瘍の増大を 標的にする事によってではなく

Nihai hedef bu değil, fakat oraya ulaşma süreci önemli.

重要なのはゴールではなく、そこに至る道程である。

80'lerde hip-hop'ın hedef kitlesi siyahi erkek şehirli insanlardı.

80年代では ヒップホップの対象視聴者は 黒人男性と都会の人でしたが

Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.

このセミナーは、日本企業のマーケティング担当管理職を対象としたものです。

Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.

インドの水田で村人が サイに追われた映像です

Hedef olarak harcanmış roket güçlendiricilerini kullanarak navigasyon egzersizleri yaptılar ve yanaşma manevraları uyguladılar

彼らは、使用済みのロケット ブースターをターゲットとして、 ナビゲーション演習を行い、ドッキング操作を練習しました