Translation of "Gizlice" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Gizlice" in a sentence and their japanese translations:

Gizlice dinlenilmekten korktular.

- 彼らは立ち聞きされるのを恐れた。
- 彼らは盗み聞きされるのを恐れた。

Tom gizlice dinliyor.

トムは盗み聞きしています。

O, gizlice bahçeye girdi.

彼は密かに庭に入り込んだ。

Ben gizlice eve giriyorum.

こっそり家に忍び込む。

Mary gizlice evden çıktı.

マリーはこっそり家を抜け出した。

Onu gizlice kaçmaya çalışırken yakaladım.

- 私は彼が忍び出しようとするのをつかまえた。
- 彼がこっそり抜け出そうとするところを捕まえたんだ。

O, bana fotoğrafını gizlice gösterdi.

彼は僕に彼女の写真をこっそり見せてくれた。

Beni korkuttun! Arkamdan gizlice yaklaşma.

びっくりした!いきなり後ろから脅かさないでよ!

Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.

彼が部屋に忍び込むのに気がついた。

O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.

- 彼はこっそりと歩いて家の裏手のドアへと回った。
- 彼はこっそりと裏口へ移動した。

O bana gizlice bir not verdi.

彼は私にメモをそっと渡した。

O, gizlice bana onun resmini gösterdi.

彼は僕に彼女の写真をこっそり見せてくれた。

Okutman döndüğünde o gizlice sınıftan kaçtı.

講師が後ろを向いたとき彼は教室からこっそり抜け出した。

Siz ikiniz gizlice ne iş çeviriyorsunuz?

さっきから何を二人でこそこそやってるの?

Sanırım Tom ve Mary gizlice evlendiler.

トムとメアリーはひそかに結婚していると思う。

- Ona gizlice ödendi.
- Ona el altından ödendi.

彼は裏金をもらいました。

O gizlice bir parça kek yerken görüldü.

彼はケーキをつまみ食いするのを見られた。

Bir yabancı onun evine gizlice sokulurken görüldü.

見知らぬ人が、彼の家に忍び込むのが見られた。

Dinozorlardan önce bile bu sığ sularda gizlice dolanıyordu.

‎恐竜の出現前から ‎この浅瀬にひっそり存在する

Polis bir adamın gizlice içeri girdiğini fark etti.

警官は男がしのびこむのに気づいた。

Kimse farketmeden eve gizlice girdi ve hemen yatağa girdi.

彼はそっと家に入り、誰にも気づかれないですぐ床についた。

- Mary gizlice evden çıktı.
- Mary çaktırmadan evden dışarı çıktı.

マリーはこっそり家を抜け出した。

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.

2人の警官は夜盗を逮捕した。2人は夜盗がミラー夫人宅にしのび込もうとした現場を押さえたのだ。