Translation of "Gördüğüm" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Gördüğüm" in a sentence and their japanese translations:

Tek gördüğüm insanlardı.

人しか見えませんでした

Gördüğüm anda onu tanıdım.

- 僕は見たとたんに彼女だと思った。
- 私は彼女に会ったとたん誰だか分かった。
- 私は見た瞬間彼女だとわかった。
- 私は見たとたんに彼女だと解った。

Onu gördüğüm yer burasıydı.

私が彼女を見たのはここでした。

Onu gördüğüm an tanıdım.

私は彼女に会ったとたん誰だか分かった。

Dün gördüğüm çocuk odur.

あれは私が昨日会った少年です。

Onunla gördüğüm insanlar kim?

彼女と一緒にいた人たちは誰だろう?

Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.

東で残がいを発見した

Onu tekrar gördüğüm için mutluydum.

彼女に再び会えてうれしかった。

Samanyolu'nu ilk gördüğüm geceyi hatırlıyorum.

初めて天の川を見た夜のことを私は覚えている。

Gördüğüm her an, o gülümsüyor.

いつ会っても、彼はにこにこしている。

Seni tekrar gördüğüm için mutluyum.

- 私はまた君に会えてうれしい。
- 私はあなたにまた会えてうれしい。
- またお目にかかれてうれしいです。
- またお会いできて嬉しいです。

Seni burada gördüğüm için mutluyum.

ここであなたに会えてうれしい。

- Kendisi gördüğüm en uzun boylu insan.
- Kendisi gördüğüm en uzun boylu adam.

彼は私が今まで会ったうちで、一番背が高い人です。

Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm

もしくはあの山を目指す

Kan gördüğüm zaman, kendimi kötü hissederim.

血を見ると具合が悪くなる。

Filmi daha önce gördüğüm için sıkıldım.

以前にその映画を見た事があったので私は退屈だった。

Bu sabah gördüğüm adam Bay Green'di.

今朝私達が見た男の人はグリーンさんでした。

Garajın penceresinden baktım, gördüğüm beni şaşırttı.

- しゃっこ  そこで見たのはかなりびっくりしました。
- 車庫の窓から見ました。そこで見たのはかなりびっくりしました。

Onu gördüğüm an kızgın olduğunu biliyordum.

彼を見るやいなや私は彼が怒っているのがわかった。

Gördüğüm her şey umduğumdan tamamen farklıydı.

私が見たものすべてが予想していたものと完全に違っていた。

Bu hayatımda gördüğüm en güzel devekuşu.

これは私が今まで見た中で最も美しいダチョウです。

Ben seni gördüğüm andan itibaren seviyorum.

きみを一目見た時からぞっこん一目惚れなのさ。

Şimdiye kadar üründen gördüğüm kadarıyla, oldukça iyi.

私の見た限りでは、なかなか良い製品だ。

Onu gördüğüm an, bana kızgın olduğunu biliyordum.

彼に会ったとたんに、彼が私に腹を立てていることがわかった。

Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.

彼女に会うたびに胸がどきどきする。

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en sevimli enik.

私は今までにこれほどかわいい小犬を見たことはなかった。

Onu gördüğüm an, onun öfkeli olduğunu biliyordum.

彼を見るとすぐに、彼が怒っていることがわかった。

Orada eski bir arkadaşımı gördüğüm için şaşırmıştım.

- 私はそこで、昔の友達のひとりに会って驚いた。
- 昔の友達をそこで見て驚いたよ。

Şu ana kadar gördüğüm en inatçı çocuk.

彼は私が今まで会ったうちで一番頑固な子供だ。

Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.

これは、私が今までに見たうちで一番美しい日の入りだ。

Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.

君は今まで見た女の中で一番綺麗な女だ。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük tapınaktır.

こんな大きなお寺は、これまで見たことがない。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel resim.

これは私が今まで見た中で一番優れた絵です。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

これは私が今までに見た中で一番大きいねこです。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi manzara.

これは私が今までに見た中で一番素晴らしい景色です。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.

これは私が今までに見たうちで一番強い犬だ。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.

これは私が今までにみたうちで最も高い建物だ。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük yapıdır.

これは私が見た中で一番どっしりとした建造物です。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en uzun ağaç.

これは私が見たうちでいちばん高い木だ。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi film.

- これは今まで見た中で最もよい映画だ。
- この映画は今まで見た中で一番だ。

Bu şimdiye kadar gördüğüm en şirin bebek.

- これは今まで見た中で一番かわいい赤ちゃんです。
- こんなかわいい赤ちゃんはじめてみた!
- こんなかわいい赤ちゃん見たことない!

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara.

- これは今までに見た中でもっとも美しい光景だ。
- これは、私が今までに見た中で最も美しい光景だ。
- こんな綺麗な景色、見たのはじめて!

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel göl.

これは私が今までに見た中でいちばん美しい湖である。

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

私は一度その映画を見たことがありましたのでテレビを消しました。

- Bu, şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmlerden biridir.
- Bu, şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmlerden biri.

これは自分が今まで見た中で最悪の映画だ。

- Bu, şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmlerden biridir.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmlerden biri.

これは自分が今まで見た中で最悪の映画だ。

Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel nehir.

私はこんなにきれいな川を見たことがない。

Onu daha önce gördüğüm için onu hemen tanıdım.

以前会った事があったので、すぐに彼がわかった。

Daha önce gördüğüm için Bay Harrington'u kolayca buldum.

以前に会ったことがあったので、ハリントンさんがすぐに分かりました。

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmlerden biridir.

これは自分が今まで見た中で最悪の映画だ。

Gördüğüm bir araba mıydı yoksa bir kedi miydi?

私の見たものは車か、それともネコか?

Bunu daha önce bir yerde gördüğüm hissine kapılıyorum.

どこかで聞いたような気もするね。

Ben bu otelde seni burada gördüğüm için şaşırdım.

このホテルであなたに会うとはおどろいた。

Onunla birlikte gördüğüm insanların kim olduklarını merak ediyorum.

彼女と一緒にいた人たちは誰だろう?

O, şu ana kadar gördüğüm en büyük kaşlara sahip.

彼は今まで見た中ではもっとも大きな眉毛をしている。

Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.

こんな美しい日没ははじめてみました。

Gördüğüm o renkleri tanımlamak için maviye yeni anlamlar yüklemem lazım.

目に映る色を表現するには 新たな「青」の定義が必要でした

Ama bu sözleri gördüğüm an bunlarda paylaşmaya değer bir şey gördüm.

ですが 今回 この言葉を見た時 シェアする価値があると思いました

Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.

ある友人は「こんなに注意深い 赤ちゃんを見たことない」と言いました

Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.

私はメアリーに会うたびに、彼女から何か新しくて重要なことを学ぶ。

Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.

ゴミバケツをあさっていた子供は、4日間何も食べていないと言いました。

Benim bonusun beklediğimden biraz daha az olduğunu gördüğüm için hayal kırıklığına uğradım.

ボーナスがいつもより少なかったのでがっかりした。

- Gördüğüm kadarıyla çok hassas bir durumdayım.
- Kendimi oldukça hassas bir durumda buluyorum.

私はかなり微妙な立場にある。

Ve on altı yıl boyunca en iyi arkadaşım olarak gördüğüm bir silah arkadaşımı kaybettim . "

16年間、私の親友と見なしていた仲間 を失いました 。」