Translation of "Göründüğü" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Göründüğü" in a sentence and their japanese translations:

O, göründüğü gibi değil.

彼は見かけとは違う。

O göründüğü gibi değil.

彼は見かけとはだいぶ違う。

Ben göründüğü kadar genç değil.

ベンは見かけほど若くない。

O, göründüğü kadar iyi değildir.

それは見かけ倒しだ。

Babam göründüğü kadar yaşlı değildir.

- 父は見かけほど年をとっていません。
- 父は見かけより若いんですよ。

O, göründüğü kadar genç değil.

- 彼女は見掛けほど実際に若くない。
- 彼女は見かけほど若くない。
- 彼女は見かけほど若くはない。
- 彼女は外見ほど若くはない。

O, göründüğü kadar yaşlı değil.

彼は見かけほど歳をとっていない。

O, göründüğü kadar aptal değildir.

彼は見かけほど愚かではない。

Annesi göründüğü kadar yaşlı değil.

彼女の母は見かけほどには年とってはいない。

O, göründüğü kadar genç değildir.

彼は見かけほど若くない。

Delikanlı göründüğü kadar kötü değil.

あの子は思ったほどいたずらではない。

Tom göründüğü kadar genç değildir.

トムは見かけほど若くない。

Tom göründüğü kadar zeki değildir.

トムは見た目ほどは賢くない。

Tom göründüğü kadar yaşlı değil.

トムは見かけほど歳は行っていない。

Bay Brown göründüğü kadar yaşlı değildir.

- ブラウンさんは見かけほど年をとっていません。
- ブラウンさんは外見ほど年はとっていない。

Yaşlı adam göründüğü kadar cimri değildi.

その老人は見かけほど意地悪くなかった。

İnsanlar her zaman göründüğü gibi değildir.

人々は必ずしも表面に表われた通りではない。

Tom, Mary'nin göründüğü kadar tutkulu görünmüyor.

トムは、メアリーほどそれについて乗り気ではないようだ。

Bir sürücünün işi göründüğü kadar kolay değildir.

運転手の仕事は見た目ほど楽ではない。

Sorun ilk bakışta göründüğü gibi kadar basit değildir.

その問題は一見単純そうに見えますが、それほど単純ではない。

Bazı Japonlar ülkelerinin yabancıların gözünde nasıl göründüğü hakkında endişeli.

日本人の中には自分達の国が外国人の眼にどう映るのか気にする者がいる。

Yağmur yağacak gibi göründüğü için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.

雨になりそうだったので、私は彼が泳ぎに行くのを思いとどまらせた。

Bir erkek hissettiği kadar ve bir kadın göründüğü kadar yaşlıdır.

男の年は気持ちで決まり、女の年は容貌で決まる。