Translation of "Dursun" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Dursun" in a sentence and their japanese translations:

Koşmak şöyle dursun, bebek yürüyemez.

赤ん坊は歩く事が出来ない。走る事はなおさらできない。

Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor.

彼女は走るどころか、全く歩けもしない。

Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.

彼は書くことはもちろん読むことも出来ない。

Almanca şöyle dursun, İngilizce konuşamıyor.

彼は英語が話せない。ドイツ語はなおさらだ。

Almanca şöyle dursun, İngilizce okuyamıyor.

彼は英語が読めない。ましてやドイツ語はなおさら読めない。

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

SFが描くものとは違って

Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...

‎めったに撮れない映像だ

O, Fransızca şöyle dursun, İngilizce bilmiyor.

彼は英語を知らない。フランス語はなおさらのことだ。

O, Amerika şöyle dursun, Avrupa'ya gitmedi.

彼はアメリカはもちろん、ヨーロッパへも行ったことがある。

Sıkılmak şöyle dursun, biz çok eğlendik.

退屈するどころか、とても楽しかった。

Yazmak şöyle dursun, Fransızca'yı okuyamaz bile.

彼はフランス語を読めない。まして書くことはできない。

Fransızca şöyle dursun, İngilizce bile konuşamaz.

彼女は英語を話せない、ましてやフランス語なんてもってのほかだ。

Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.

焼き魚は好きではありません、ましてや生魚は言うまでもありません。

Hem karnım doysun hem pastam dursun olmaz.

- 菓子は食べたら残らない。
- お菓子を持っていたり同時に食べたりはできない。

- Fransızcayı bırak konuşmayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızcayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum.

- 私はフランス語が読めない、まして話せないことは言うまでもない。
- フランス語は読めません。ましてや話すなんて。

Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.

やむどころか、嵐はいっそう激しくなった。

Yok öyle, hem karnım doysun hem pastam dursun.

- 両方一度にはできんよ。
- 両方いいようにはできない。
- ケーキを食べてしかもそのケーキを持っていることはできない。

Evi şöyle dursun, onun araba almaya bile gücü yetmez.

彼は自動車を買う余裕はない。まして家は買えない。

Bir başarısızlık olmak şöyle dursun o büyük bir başarıydı.

それは、失敗どころか、大成功でした。

- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.

- 卵を割らなければオムレツは作れない。
- 卵を割らなくてはオムレツは作れない。
- 背に腹は代えられぬ。
- 蒔かぬ種は生えぬ。
- たまごを割らずにオムレツは作れない。

Yeni bir tane şöyle dursun, kullanılmış bir arabayı almaya gücüm yetmez.

- 私は中古車を買う余裕がない、まして新車は買えない。
- 私には中古車も買えない。まして、新車を買う余裕などない。

- Araba şöyle dursun, bisiklet almaya bile param yetmiyordu.
- Arabayı geçtim, bisiklet alacak param dahi yoktu.

僕は自転車を買う余裕がなかった。まして車なんて。

- Yumurtaları kırmadan bir omlet yapamazsın.
- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.

- 卵を割らなければオムレツは作れない。
- 卵を割らなくてはオムレツは作れない。
- 蒔かぬ種は生えぬ。
- たまごを割らずにオムレツは作れない。
- オムレツを作るには卵を割らなくてはならない。