Translation of "Konuşabiliyor" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Konuşabiliyor" in a sentence and their japanese translations:

- Almanca konuşabiliyor musun?
- Almanca konuşabiliyor musunuz?

- ドイツ語を話せますか?
- ドイツ語は話せる?

O, güçlükle konuşabiliyor.

ほとんど話せない。

O Japonca konuşabiliyor.

彼は日本語を話すことができる。

Japonca konuşabiliyor musun?

- 日本語が話せますか。
- 日本語は話せますか。
- あなたは日本語を話しますか。

Hiç İngilizce konuşabiliyor musun?

- 君は本当に英語が話せるのか。
- 一体君は英語が話せるのかね。

O, on dili konuşabiliyor.

彼女は10ヶ国語を話すことができる。

Affedersiniz. İngilizce konuşabiliyor musunuz?

失礼ですが、英語できますが?

Bill biraz Japonca konuşabiliyor.

ビルは日本語をすこし話すことができる。

Tom, Brezilya Portekizcesi konuşabiliyor.

トムはブラジル葡語を話せる。

Tom şimdi Fransızca konuşabiliyor.

トムは今、フランス語を話すことができる。

Nicole çok iyi Japonca konuşabiliyor.

ニコルは日本語をとても上手に話すことが出来る。

İspanyolca dışında İngilizce de konuşabiliyor.

彼は英語は言うまでもなくスペイン語も話せる。

Tom gerçekten Fransızca konuşabiliyor mu?

トムさんは本当にフランス語を話せますか?

Başka bir dil konuşabiliyor musun?

あなたは他の言葉が話せますか。

- Mary Japonca konuşabiliyor.
- Mary Japonca konuşabilir.

メアリーは日本語が話せる。

- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.

彼女はフランス語が話せる。

Kızı işe alacağım çünkü Fransızca konuşabiliyor.

私はその少女を雇うつもりです。なぜならフランス語を話せるからです。

Onun sekreteri üç dili iyi biçimde konuşabiliyor.

彼の秘書は3カ国語が上手に話せる。

İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır.

人間は考えたりしゃべったりできるという点で動物と異なる。

İngilizcenin yanı sıra Tay dili de konuşabiliyor.

彼は、英語だけでなくタイ語も話せます。

- Tom Fransızca konuşabiliyor mu?
- Tom Fransızca konuşabilir mi?

トムはフランス語が話せますか。

- İngilizce konuşabiliyor musun?
- İngilizce konuşabilir misin?
- İngilizce konuşur musun?

- 英語を話せますか。
- あなたは英語がしゃべれますか。

- Japonca konuşabiliyor musun?
- Japonca biliyor musun?
- Japonca biliyor musunuz?

日本語を話せますか。

- Hostes şöyle böyle Fransızca konuşabilir.
- Hostes çat pat Fransızca konuşabiliyor.

そのスチュワーデスは多少フランス語が話せる。

- O beş dil konuşabilir.
- O, beş dil konuşabilir.
- Beş dil konuşabiliyor.

彼は5ヶ国語を話すことができる。

- Bay Nakajima İngilizceye ek olarak Almancayı akıcı biçimde konuşabiliyor.
- Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.

中島さんは英語に加えて、ドイツ語も流暢に話せる。

O bir Amerikalı, ama o Japonya'da doğmuş ve büyümüş olduğu için, oldukça akıcı bir şekilde Japonca konuşabiliyor.

彼はアメリカ人だが、日本で生まれ育ってきたので、とても流ちょうに日本語を話すことができる。

- Yalnızca İngilizce değil, Fransızca da konuşabiliyor.
- O hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.
- Sadece İngilizce değil, Fransızca da konuşabilir.
- İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşabilir.

彼女は英語だけでなくフランス語もしゃべることができます。