Translation of "Diğeri" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Diğeri" in a sentence and their japanese translations:

Diğeri iyi değil.

もう一方は駄目です。

Bu da bir diğeri.

これは違う現場です

Diğeri onun kolunu kavradı.

もうひとりが彼の腕をつかんだ。

Biri Japon diğeri İtalyan.

1人は日本人で、もう1人はイタリア人です。

Bu gömlek değil, diğeri.

このシャツじゃない。あれだ。

Diğeri de St. Louis, Missouri'de.

ミズーリ州セントルイス市です

Biri uzun ve diğeri kısa.

一方は背が高く、もう一方は背が低い。

Biri kırmızı ve diğeri beyaz.

一方は赤で、また一方は白である。

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.

その猫の一方は黒で、もう一方は茶だ。

Diğeri de, normal okulda duyabilen yaşıtlarımla

三つ目は 普通の学校で 聴者の子供たちと一緒に学ばせること

Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.

1つの夢が消えると同時に 別の夢が始まりつつありました

Bu kutu diğeri kadar iyi değil.

この箱はあの箱ほど大きくはない。

En dönüşümsel olan prensiplerden bir diğeri ise,

2つ目の原則は 最も影響が大きかったもので

Biri siyah, diğeri beyaz iki kedi besler.

- 彼は猫を二匹飼っている。一匹は黒でもう一匹は白だ。
- 彼は2匹猫を飼っている。一匹は黒でもう一匹は白だ。

İki kızından biri Tokyo'da, diğeri Nara'da yaşıyor.

彼の2人の娘の1人は東京に、もう1人は奈良に住んでいる。

İki çocuğumuz var. Biri oğlan diğeri kız.

私にはふたりの子供がいる。一人は男の子、もうひとりは女の子です。

Biri balık tutmaya,diğeri alışveriş yapmaya gitti.

ある人は釣りに行き、またある人は買い物に行った。

Biri İngilizce konuşur ve diğeri Japonca konuşur.

ひとりは英語を話し、もうひとりは日本語を話す。

Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.

家はねこが2匹います。1匹は白で、もう1匹は黒です。

Bir dergi erkekler için ve diğeri kızlar için.

ひとつの雑誌は男の子向きで、また別のものは女の子向きである。

İki köpeğim var. Biri beyaz; diğeri ise siyah.

- 2匹犬を飼っているが、1匹は白でもう1匹は黒だ。
- 犬を二匹飼っています。一匹は白くてもう一匹は黒です。

Ben bir çanta taşıdım ama diğeri geride kaldı.

私は一つの袋は運んできたが、もう一つのほうは後へ残してきた。

İki oğlum var. Biri Nara'da ve diğeri Tsu'da.

私たちには2人の息子がいる。一人は奈良に、もう一人は津にいる。

Bu oda benim yatak odam, diğeri benim ofisim.

この部屋は寝室でもう一方は事務所です。

Burada iki köpek var; biri beyaz, diğeri siyah.

ここに2匹の犬がいます。1匹は白で、もう1匹は黒い。

Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.

- 約束するのと実行するのとは別のことだ。
- 約束することと実行することは別のことだ。

Bizim iki köpeğimiz var. Biri siyah ve diğeri beyaz.

家には2匹の犬がいる。1匹は黒で、もう1匹は白である。

Biri öğretmen, bir başkası doktor ve diğeri bir gazetecidir.

一人は教師で、もう一人は医者で、残りの一人は記者だ。

İki erkek kardeşi var; biri Osaka'da diğeri Kobe'de yaşıyor.

彼には兄弟が二人いて、一人は大阪で、もう一人は神戸で暮らしている。

Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.

彼は鉛筆を2本持っている。1本は長くあとの1本は短い。

İşte iki tane kurşunkalem. biri sert ve diğeri yumuşak:

ここに鉛筆が二本ある。一本は堅く、もう一本は柔らかい。

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.

彼女は猫を二匹飼っています。一匹は白くて、もう一匹は黒です。

İki yabancı ile tanıştım, biri Kanadalı idi ve diğeri İngiltereli.

2人の外国人にあったが、1人はカナダから来た人で、もう1人はイギリスから来た人だ。

George'un iki kuzeni var; biri Almanya'da ve diğeri İsviçre'de yaşıyor.

ジョージにはいとこが2人います。1人はドイツに、もう1人はスイスに住んでいます。

Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.

彼は鉛筆を2本持っている。1本は長くあとの1本は短い。

Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır.

彼には2人の娘がいて1人はピアニスト、もう1人はバイオリニスト。

Bir kitap ince ve diğeri kalın; kalın olan yaklaşık 200 sayfa.

一方の本は薄い、他方は厚い、厚いのは約200ページある。

Biri o tarafa, diğeri o tarafa gidiyor, başka biri de o tarafa.

あっちにもこっちにもある そこにもね

Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.

一方の本は薄い、他方は厚い、厚いのは約200ページある。

Güvercin ve deve kuşu her ikisi de kuştur; biri uçabilir ve diğeri uçamaz.

ハトもダチョウも共に鳥だが、前者は飛べるし、後者は飛べない。

Benim beş tane oğlum var. İkisi mühendis, bir diğeri öğretmen ve diğerleri öğrencidir.

私には5人の息子がいる。そのうちの二人は技師で、他の一人は教師、あとは学生です。