Translation of "Demektir" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Demektir" in a sentence and their japanese translations:

Ekonomi insan demektir.

経済とは人々そのものです

Et çürümüş demektir!

肉は腐ってる

"güzel", "bello" demektir.

「美」は「bello(ベッロ)」と言います

O, kesin ölüm demektir!

それでは確実に死ぬことになる。

"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.

- 「Tatoeba」とは、日本語で「例えば」という意味です。
- "Tatoeba"とは日本語で「例えば」という意味です。

Sağlık her şey demektir.

健康は何よりも重要である。

Yunanca'da ise "güzel", "kalos" demektir.

ギリシャ語では「kalos(カロス)」

Hepsi bu, olay çözülmüş demektir.

これが決め手となり 調査終了です

Eğer o doğruysa mahvoldum demektir.

そんなことが本当でたまるか。

Gerçek bir kahraman seyahatine çıkmışsınız demektir.

あなたは本物の英雄の旅に 出たことになります

çünkü yeşil bitkiler genelde kaynak demektir.

緑の植物は資源になるからね

Güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.

俺は無力だ 続けよう

Geliştirmeye başlamak için harika bir yerdeyiz demektir.

重要な役割を担うということです

Burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.

立往生してる 大問題だぞ

O noktaya dokunduğunuz anda, kurtarılmaya hazırsınız demektir.

その境地に到達したとき 救われる準備が整うのです

Uzmanlık, herhangi bir koça ihtiyacının olmaması demektir.

専門家であるという事は コーチが必要無いという事ですから

Oy verilebilir. Bu biriktirmek, yani biriktirmek demektir.

投票が行われる場合があります。それは蓄積すること、つまり蓄積することを意味します。

- Sigara içmek intihardır.
- Sigara içmek intihar demektir.

喫煙は自殺を意味する。

Bir baba, yüzden fazla okul müdürü demektir.

一人の父親は百人の学校長に優る。

Ve kim olmayı seçtiğin de her şey demektir.

全て 自分がどういう人間で あろうとするかで決まるのです

Eğitim okula gitmekten daha fazla bir şey demektir.

教育とはただ学校に行くだけではなくそれ以上のことを意味する。

İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir.

- 始めよければ半ば成功。
- 始めが肝心。
- 始まりがよければ半分できたも同じ。

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

水を見つけたなら 食べ物が見つかる

Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.

傾きはあっちだ つまり南はあっち

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

オアシスには水がある 生き物もいるさ

Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var

水が命綱だ 1つ裏技がある

Başka bir dil öğrenmek, yeni bir dünya keşfetmek demektir.

他言語を学ぶことは、新たな世界を知ることを意味する。

10. turdan sonra, bu 2 binden fazla insan demektir.

10周回って、2000人以上が感染しました。

- İngiltere demek; futbol, balık ve patates kızartması ve de kraliçe demektir.
- İngiltere; futbol, balık ve patates kızartması ve de kraliçe demektir.

英国と云えばサッカー、フィッシュアンドチップス、そして女王です。

Ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.

困難(こんなん)な障害物(しょうがいぶつ)はたくさんある 決断(けつだん)を迫(せま)られるぞ

Ve burada eğer bir kedi tüyü varsa bu muhtemelen jaguar demektir.

もしこれがネコ科なら ジャガーだろう

Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.

かまれてから60分で 毒で気管がふさがってしまう

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

こういう状況になったら 救助を呼ぶしかない

Gribin R-sıfır'ı 1.3 ise, bu demektir ki her kişi 1 - 2 kişiyi hasta edebilir.

インフルが1.3ということは、一人の感染者につき、1−2人が感染してしまうということです。

Onun benimle bir alakası yok, demektir ki, burada olmak zorunda değilim. Öyleyse çıkıp gidiyorum, kim ne derse desin!

俺は関係無い、イコール、いなくていい。だから、ここから出ていく何と言われようとも!