Translation of "İçmeye" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "İçmeye" in a sentence and their japanese translations:

Tekrar içmeye götürmemelisin.

- もう二度と酒にふけってはいけません。
- また酒にふけってはいけない。

Gece, içmeye gider.

夜、彼は外に出て一杯やる。

İsteğim dışında içmeye zorlandım.

私はかならずもお酒を飲まされた。

Bir bira içmeye gidelim.

ビール飲みに行こう!

O kendini içmeye bıraktı.

- 彼女は飲酒にふけった。
- 彼女は酒に溺れた。

Ze bir şeyler içmeye gitti,

ゼイは飲み物を取りに行き

Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.

勤務中の喫煙は禁止されている。

Sinemada sigara içmeye izin verilmez.

映画館内は禁煙です。

Annem sigara içmeye karşı çıkıyor.

母は喫煙に反対だ。

Benim annem sigara içmeye karşıdır.

母は喫煙に反対だ。

Kahveyi şekersiz içmeye alışkın değilim.

私は砂糖を入れずにコーヒーを飲むのに慣れていません。

Dün gece Tom'la içmeye gittim.

昨日の夜はトムと飲みに行ってたよ。

İşten sonra içmeye çıkalım mı?

仕事の後で、一杯どう。

Burada sigara içmeye izin verilmez.

- ここは禁煙です。
- ここでの喫煙は許可されていません。

Sen sigara içmeye son vermelisin.

- タバコを止めるべきだ。
- 禁煙すべきだ。

Bir içki içmeye gitmek ister misin?

どこかへ飲みに行きましょうか。

Kural olarak, sigara içmeye izin vermiyoruz.

通例、喫煙は許可していません。

Şeytana uydum ve sigara içmeye başladım.

私は誘惑に負けて煙草を吸い始めた。

Bir kadeh şarap içmeye ne dersin?

お酒は一杯いかがでしょうか。

Bu odada sigara içmeye izin verilmez.

この部屋は禁煙です。

İçmeye başlamak için çok mu erken?

お酒を飲み始めるには、早すぎるかな?

- Bu işi bitirelim ve dışarı içmeye gidelim.
- Bu işi şimdi bitirelim ve içmeye gidelim.

さあ、残りの仕事をさくっと片づけて飲みに行こうぜ。

Sigaranı söndür. Burada sigara içmeye izin verilmez.

たばこを消しなさい。ここは禁煙です。

O zamandan beri öğle yemeğinde içmeye alıştı.

彼はそれ以来昼食に酒を飲む癖がついた。

O her zaman sigara içmeye devam etti.

彼はその間たばこをずっとすっていた。

Karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.

妻に逃げられてから彼は酒を飲むようになった。

Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.

あそこの喫茶店でコーヒーでも飲もう。

Tom doktorunun tavsiyesine rağmen içmeye devam etti.

私の叔父は医者の忠告を無視して酒を飲みつづけた。

- Sigara içmeye karşı mısınız?
- Sigaraya karşı mısın?

あなたは喫煙に反対ですか。

O, sürekli olarak sigara içmeye devam etti.

彼はそのあいだずっとタバコを吸っていた。

O karısını kaybettikten sonra içki içmeye başladı.

彼は妻を失ってから酒にふけり始めた。

Kahve ya da bir şey içmeye gidelim mi?

コーヒーでも飲みに行きますか。

Bugün işimizi bitirdikten sonra bir şeyler içmeye ne dersin?

今日仕事が終わってから、いっぱいやりませんか。

Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.

トムと飲みに行くんだったら、突拍子もないホラを吹くだろうから、覚悟した方がいいよ。

O, zayıflamak için alkolsüz içecekler yerine su içmeye karar verdi.

彼女は体重を減らすためにソフトドリンクの代わりに水を飲むことにした。

Acelen yoksa, bir bardak çay ya da bir şey içmeye ne dersin?

御急ぎでなかったら、御茶か何かいかがですか。

Eğer benden önce eve varırsan lütfen birkaç içki içmeye ve dinlenmeye çekinme.

もし私よりも先に家に着いたら、自由に酒を飲んでくつろいでいてくれたまえ。

O çok fazla içmeye devam ederse, o er ya da geç hasta olacak.

酒をあまり飲み続けると遅かれ早かれ彼は病気になるだろう。

- İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?
- Soğuk bir şey içmeye ne dersin?
- İçecek soğuk bir şeye ne dersin?

何か冷たい飲みものでもどうですか。

- Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.

さあ、残りの仕事をさくっと片づけて飲みに行こうぜ。