Translation of "öyleyse" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "öyleyse" in a sentence and their japanese translations:

Öyleyse kim?

では誰ですか。

Düşünüyorum, öyleyse varım.

- 我思う、故に我あり。
- われ思う、ゆえにわれあり。
- 我思う、ゆえに我あり。

Öyleyse? Gelecek misin?

どう?来ない?

Eğer öyleyse, şu an

だとしたら 僕が考えた

Öyleyse neden emisyonumuzu düşürmüyoruz?

では なぜ私たちは 排出を減らさないのでしょうか?

Öyleyse onu görmediğine inanamam.

君がそのとき彼に会わなかったなんて信じられません。

Öyleyse bir sorunumuz var.

そうしたらひとつ問題があって・・・。

Öyleyse bir sorun var...

そうしたらひとつ問題があって・・・。

Öyleyse vazgeçiyorsun, doğru mu?

じゃ、諦めるんだね。

Öyleyse sizi birkaç soruyla bırakacağım.

最後に皆さんに 質問をしたいと思います

Size ne demeye çalışıyorum öyleyse?

私が伝えたいことは何だと思いますか?

Öyleyse acele etsek iyi olur.

では、急いだほうがいいですね。

Şimdi değilse, öyleyse ne zaman?

- 今でなければ一体いつだ?
- 今じゃないんだとしたら、いつなのよ?

Öyleyse ben Paris'teyken bu oldu.

私はその時たまたまパリにいた。

Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.

じゃまた後から来ます。

Öyleyse Tom, sen ne düşünüyorsun?

で、トム、おまえはどう思う?

Şimdi değil, öyleyse ne zaman?

今でなければ一体いつだ?

- O zaman ne yapmamı önerirsiniz?
- O zaman ne yapmamı önerirsin?
- Öyleyse ne yapmamı önerirsiniz?
- Öyleyse ne yapmamı önerirsin?
- Öyleyse ne yapmamı tavsiye edersin?
- Öyleyse ne yapmamı tavsiye edersiniz?

じゃあどうしろって言うんだよ。

Öyleyse "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

そうなら“リプレイ”を

Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.

それではこのカードに記入してください。

Arabası burada değil; öyleyse gitmiş olmalı.

彼の車がここにないから、きっと行ってしまったのでしょう。

Öyleyse onun hakkında ona yarın soracağım.

では明日その事について彼に尋ねてみます。

Dedim ki; "Öyleyse bir inananlar grubuyla başlamak

「そうすると 信仰の集まりから始めるのは

Öyleyse dünyanın etrafında bir manyetik alan var.

だから地球の周りには磁場があります。

Gelenek, öyleyse, insan yaşamının büyük bir rehberidir.

それでは、習慣は人間生活の偉大な道しるべである。

Öyleyse yapma. Eğer yapmak zorunda değilsen, yapma.

やらないでください。必要ないならば。

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

契約は成立したようなものだから外へ出かけてお祝いしよう。

Öyleyse kariyerinizde değerli olan şeyi nasıl yapabilirsiniz?

では価値あることを どう仕事にできるのでしょうか?

Öyleyse seni rahatsız etmek yerine sudoku oynayacağım.

君を邪魔するくらいなら私は数独をやってるよ。

Öyleyse sadece kendi zamanınızda elinizden geleni yapın.

まあ気長に頑張ってくれ。

Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.

わかってるのなら、ちゃんとやりなさい。

Her şeyi anlamak Öyleyse hiçbir şey ters gidemez!

すべてを理解するそれなら、何も問題はありません!

Öyleyse her şeye neden olan ilk olayı destekliyorsunuz.

国家主導の暴力に抗議して、人々が暴力的であることに腹を立てているのですか?

Eğer öyleyse hiç de sorun olmamalı, değil mi?

だったら、なんの問題もないじゃないですか。

Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.

私と友達になりたいなら、私の友達とも友達になってくれ。

Öyleyse, sizi bu tek soruyla baş başa bırakacağım.

最後に 皆さんに 一つ質問をしますね

Öyleyse biyoloji hakkında mı konuşuyorum yoksa jeoloji hakkında mı?

これは生物学の話なのか それとも地質学の話なのか?

Eğer öyleyse, o zaman hiç sorun yok, değil mi?

それなら、なんの問題もないじゃないですか。

O senin erkek arkadaşın değilse, öyleyse neden onunla uyuyorsun.

- 彼が彼氏じゃないなら、どうして彼と寝てるの?
- 奴が君のボーイフレンドじゃないっていうなら、なぜあいつと一緒に寝てるんだ?

Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur.

まあ、過ちを改めるに遅すぎるということはない。

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.

あ、そうだったわね。じゃあ、みみっちいのはあんたの買い方ってことね。

Onun yaşını göz önüne alırsak, öyleyse onu icraatları için suçlayamazsın.

彼の年齢を考えれば彼の行動は責められない。

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

- だから何?
- だから何なの?

Onu sana sır olarak söyledim, öyleyse niçin Jane'e ondan bahsettin?

私は内緒でそれを君に話したのに、なぜジェーンにそれを話したんだ。

Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.

明日の夜から雨だから置き傘をしていこう。

Öyleyse "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin. Unutmayın, bu tamamen size bağlı.

それなら“リプレイ”だ いいか 全ては君しだいだ

"Tuvalete gitmemin bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle. Öyleyse seni burada bekleyeceğim."

「ちょっとトイレ行ってきていい?」「いいよ。じゃあここで待ってるね」

Eğer bu üstesinden gelmen için çok fazlaysa, öyleyse onu yapmak zorunda değilsin.

無理そうだったら無理しなくてもいいよ。

Mademki yiyecek ve içecek hayvanlar için, öyleyse yağmur ve güneş de bitkiler içindir.

動物に食物と飲み物が大切なように、植物には雨と日光が大切である。

- Bir hata görürseniz lütfen düzeltin.
- Eğer bir hata görürsen, öyleyse lütfen onu düzelt.

- もし間違いを見つけたら訂正してください。
- もし間違いがありましたら、訂正をお願いします。

Kilo vermek istiyorsan, öyleyse yapacak en iyi şey düzgün yemek ve çok egzersiz yapmak.

痩せたいならちゃんと食べてしっかり運動するのが一番だよ。

Güzel kadınlar genç ölür- ya da öylesine demişler. Eğer öyleyse benim karım uzun bir hayat yaşayacak.

美人薄命とはいうけれど。ということは、内のかみさんは長生きだな。

Onun benimle bir alakası yok, demektir ki, burada olmak zorunda değilim. Öyleyse çıkıp gidiyorum, kim ne derse desin!

俺は関係無い、イコール、いなくていい。だから、ここから出ていく何と言われようとも!

- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.

もし生命の権利というものがあるなら、死についての権利もあることになる。そうでなければ生命の権利は権利ではなく義務になってしまうだろう。