Translation of "Havaya" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Havaya" in a sentence and their italian translations:

Havaya alışacaksın.

- Vi abituerete al clima.
- Ti abituerai al clima.
- Si abituerà al clima.

Havaya bağlı.

Dipende dal tempo.

Sıcak, nemli havaya.

nell'aria calda e umida.

Hayalim havaya uçtu.

- Il mio sogno è andato in fumo.
- Il mio sogno andò in fumo.

Ellerini havaya kaldır.

- Alza le mani.
- Alzate le mani.
- Alzi le mani.

Ellerinizi havaya kaldırın.

Alza le mani in aria.

Bu havaya alışıyorum.

Mi sto abituando a questo tempo.

O, tamamen havaya bağlıdır.

Dipende tutto dal tempo.

Biraz havaya ihtiyacım var.

- Ho bisogno di un po' d'aria.
- Io ho bisogno di un po' d'aria.
- Mi serve un po' d'aria.

Hiçbir şey havaya uçmadı!

- Non è scoppiato niente!
- Non è scoppiato nulla!

Onlar şapkalarını havaya fırlattı.

- Hanno lanciato i loro cappelli in aria.
- Lanciarono i loro cappelli in aria.

Bu soğuk havaya çabuk alışırsınız.

Vi abituerete velocemente a questo tempo freddo.

Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.

- Abbiamo bisogno di aria fresca.
- Noi abbiamo bisogno di aria fresca.

Tom çok açık havaya çıkmaz.

Tom non va molto all'aperto.

Biraz temiz havaya ihtiyacım var.

Ho bisogno di respirare aria nuova.

Sanırım biraz havaya ihtiyacım var.

Penso di avere bisogno di un po' d'aria.

- Köprü patladı.
- Köprü havaya uçtu.

- Il ponte è esploso.
- Il ponte esplose.

Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.

Tamburella con le zampe per invogliarla.

Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?

- Pensi che farà bello?
- Pensi che farà bel tempo?

Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.

Abbiamo fatto saltare in aria un'enorme roccia con la dinamite.

Tom'a biraz havaya ihtiyacım olduğunu söyledim.

- Ho detto a Tom che avevo bisogno di un po' d'aria.
- Io ho detto a Tom che avevo bisogno di un po' d'aria.

Ona biraz havaya ihtiyacım olduğunu söyledim.

Gli ho detto che avevo bisogno di un po' d'aria.

Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.

- Il mio umore dipende tutto dal tempo.
- Il mio umore dipende tutto dal tempo atmosferico.

Tom kötü havaya rağmen gitmeyi planlıyor.

Tom ha intenzione di andare malgrado il cattivo tempo.

Tom bu tür havaya alışkın değil.

Tom non è abituato ad un tempo del genere.

Jambon ve tostun nefis kokuları havaya yayıldı.

L'aria era pervasa da un gradevole profumo di pane e prosciutto.

Tom bu kadar soğuk havaya alışkın değil.

Tom non è abituato a questo freddo.

"Ne zaman geri döneceksin?" "Bu tamamen havaya bağlı."

- "Quando sarai di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo."
- "Quando sarà di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo."
- "Quando sarai di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo atmosferico."
- "Quando sarà di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo atmosferico."

Tom bozuk parayı havaya attı ve sonra onu yakaladı.

Tom lanciò la moneta in aria e poi la prese.

- O, tamamen havaya bağlıdır.
- Her şey hava durumuna bağlı.

Dipende tutto dal tempo.