Translation of "ölümü" in Italian

0.009 sec.

Examples of using "ölümü" in a sentence and their italian translations:

Onun ölümü yakın.

- Ha un piede nella fossa.
- Lui ha un piede nella fossa.

Tom'un ölümü önlenebilirdi.

La morte di Tom era evitabile.

Onun ölümü aniydi.

- La sua morte è stata istantanea.
- La sua morte fu istantanea.

Onun ölümü herkesi üzdü.

- La sua morte ha reso tutti tristi.
- La sua morte rese tutti tristi.

Tom'un ölümü bir kazaydı.

- La morte di Tom fu un incidente.
- La morte di Tom è stata un incidente.

Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?

Come sconfiggi la morte senza uccidere la vita?

Babasının ölümü onu kederle doldurdu.

- La morte di suo padre lo ha riempito di dolore.
- La morte di suo padre lo riempì di dolore.

Onun ölümü kısmen benim hatamdı.

- La sua morte è stata in parte colpa mia.
- La sua morte era in parte colpa mia.
- La sua morte fu in parte colpa mia.

Onun ölümü büyük bir kayıptır.

La sua morte è una grande perdita.

Tom'un ölümü halkı şok etti.

- La morte di Tom ha sconvolto la comunità.
- La morte di Tom sconvolse la comunità.

Ben onurlu bir ölümü tercih ederim.

- Preferirei una morte onorevole.
- Io preferirei una morte onorevole.

Onun ani ölümü bir trajedi idi.

La sua morte improvvisa fu una tragedia.

Tom John'un ölümü için Mary'yi suçluyor.

Tom incolpa Mary per la morte di John.

Filozof Sokrates hapishanede arkadaşıyla ölümü tartıştı.

Il filosofo Socrate discusse sulla morte con i suoi amici in prigione.

Onun ölümü herkes tarafından yas tutuldu.

- La sua morte fu pianta da tutti.
- La sua morte è stata pianta da tutti.

Onun ölümü ülkemiz için büyük bir kayıptı.

- La sua morte è stata una grossa perdita per il nostro paese.
- La sua morte fu una grossa perdita per il nostro paese.

Ronnie James Dio'nun ölümü beni çok üzdü.

- La morte di Ronnie James Dio mi ha reso molto triste.
- La morte di Ronnie James Dio mi ha resa molto triste.
- La morte di Ronnie James Dio mi rese molto triste.

- Tom ölümünü tezgâhladı.
- Tom'un ölümü kendi tezgâhıydı.
- Tom'un ölümü kendi kurgusuydu.
- Tom kendini ölmüş gibi gösterdi.

- Tom ha finto la sua morte.
- Tom finse la sua morte.

- Genelde ölümü siyahla bağdaştırırız.
- Sık sık siyahı ölümle ilişkilendiririz.

Associamo spesso il nero con la morte.

Tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.

È uno dei motivi, secondo me, per cui non si hanno notizie di umani uccisi da oranghi.

- John'un ölümünden dolayı şoka girdim.
- John'un ölümü beni çok sarstı.
- John'un ölümüyle dehşete düştüm.

Ero scioccato per la morte di John.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

L'uomo ha molti desideri che egli in realtà non desidera compiere, e sarebbe un malinteso supporre il contrario. Egli vuole che restino desideri, hanno valore solo nella sua immaginazione; la loro realizzazione sarebbe una delusione amara per lui. Tale desiderio è il desiderio della vita eterna. Se fosse soddisfatta, l'uomo sarebbe diventato completamente stufo di vivere in eterno, e desiderare la morte.