Translation of "Yeşil" in Hungarian

0.016 sec.

Examples of using "Yeşil" in a sentence and their hungarian translations:

- Işık yeşil.
- Trafik ışığı yeşil.

Zöld a lámpa.

Ağaç yeşil.

A fa zöld.

Onlar yeşil.

Zöldek.

Bu, yeşil.

- Ez zöld.
- Zöld.

Su yeşil.

- A víz zöld.
- Zöld a víz.
- Zöld színű a víz.

Deniz yeşil.

- A tenger zöld.
- Zöld a tenger.

Ağaçlar yeşil.

- Zöldek a fák.
- A fák zöldek.
- Zöldellnek a fák.

Masa yeşil.

Az asztal zöld.

- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.

- A zöld szín illik önhöz.
- A zöld illik hozzád.
- Megy hozzád a zöld.

Yeşil- önemi az.

Zöld – kisebb problémák.

Yeşil ışık kullanacağım,

Zöld fényre fogok most kapcsolni,

Yeşil gözleri var.

- Zöldszemű.
- Zöld a szeme.
- Neki zöld a szeme.

Yeşil çayı seviyorum.

- Szeretem a zöld teát.
- Nekem bejön a zöld tea.

Biraz yeşil görünüyorsun.

Egy kicsit zöldnek tűnsz.

Onlar yeşil değil.

Nem zöldek.

Yeşil kuşu besledim.

Megetettem a zöld madarat.

Yeşil biberleri severim.

Szeretem a zöldpaprikát.

Yeşil gözlerim var.

Zöld a szemem.

Göl yeşil tepelerle çevrilidir.

A tó zöld dombokkal van körülvéve.

Yeşil çay içer misin?

Iszol zöld teát?

Yeşil çay içiyor musun?

Zöld teát iszol?

Yeşil biberleri hiç sevmedim.

Sosem szerettem a zöldpaprikát.

Yeşil bir tana istiyorum.

Egy zöldet szeretnék.

Bu yeşil şey nedir?

Mi ez a zöld izé?

Tom'un yeşil gözleri var.

Tomnak zöld a szeme.

Tom yeşil biberi sevmez.

Tom nem szereti a zöldpaprikát.

Ben yeşil renkten hoşlanırım.

Szeretem a zöld színt.

Tom yeşil fasulyeyi sevmez.

Tom nem szereti a zöldbabot.

Bir yeşil gömleğim var.

Van egy zöld ingem.

Yeşil bir gömleğim var.

Van egy zöld ingem.

Bu yeşil bir balıktır.

Ez egy zöld hal.

Dağlar mutlaka yeşil değildir.

- A hegyek nem feltétlenül zöldek.
- Nem okvetlenül zöldek a hegyek.

Yeşil bir elbise giydi.

Zöld ruhát viselt.

Yeşil kırmızı ile gitmez.

A zöld nem megy a piroshoz.

Yeşil gömleğimi gördün mü?

Láttad a zöld ingemet?

Yeşil bir arabam var.

Zöld autóm van.

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

Színtelen zöld eszmék dühödten alszanak.

"yeşil bina"lara dönüşünde görüyoruz,

így viszont drágábbak,

Hologram burada, yeşil ışık geçiyor,

Itt a hologram, a zöld fény belemegy,

...geri geliyor bu yeşil kaplumbağa.

egy zöld teknős visszatér...

Yeşil çatılı o bina nedir?

- Mi az a zöld tetejű épület?
- Mi az a zöldtetős épület?

O, yeşil biberlerden nefret ediyor.

Utálja a zöldpaprikát.

Yeşil, mor ile iyi gitmez.

- A zöld nem megy jól a lilához.
- A zöld nem jó együtt a lilával.

Tom yeşil arabanın arkasına gizlendi.

Tom elbújt a zöld autó mögé.

Tom neredeyse hiç yeşil giymez.

Tom alig visel néha zöldet.

Tom, Mary'ye yeşil defteri uzattı.

Tom odaadta Marynek a zöld füzetet.

O, açık yeşil sütyeni seviyor.

A világoszöld melltartó tetszik neki.

Anneannemin yeşil bir seccadesi vardı.

A nagymamámnak volt egy zöld imaszőnyege.

Tom kırmızı yeşil renk körü.

Tamás piros-zöld színtévesztő.

Tom yeşil biberden nefret eder.

Tom utálja a zöldpaprikát.

O hiçbir zaman yeşil giymiyor.

Soha nem vesz fel zöldet.

Tom'un yeşil gözleri var mı?

Tomnak zöld a szeme?

Tom duvarı yeşil renkte boyadı.

Tom zöldre festette a falat.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

Tomnak szőke haja és zöld szeme van.

Japon yeşil kantaron çayı çok acıdır.

- A japán zöld encián-tea nagyon keserű.
- A japán zöld tárnics-tea nagyon keserű.

- Bulduğum elma yeşildir.
- Bulduğum elma yeşil.

Az alma, amit találtam, zöld.

Ceketinde bir yeşil yıldızın olduğunu görüyorum.

Látom, hogy van egy zöld csillag a kabátodon.

Bu evin yeşil bir çatısı var.

- Ennek a háznak zöld a teteje.
- Zöldtetős a ház.

İtalyan bayrağı, yeşil, beyaz ve kırmızıdır.

Az olasz zászló zöld, fehér és piros.

- Bu armut yeşil.
- Bu armut yeşildir.

Ez a körte zöld.

Yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;

új és felújított zöld épületek;

Sonradan buna İran Yeşil Hareketi adı verildi.

a később Iráni Zöld Mozgalom néven ismertté vált tömörülést,

Karbon, yeşil bitkilerin atmosferden karbondioksiti alıp bünyelerinde

A szén fotoszintézis útján jut a talajba,

Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.

Egy zöld banán nem eléggé érett ahhoz, hogy megegyék.

Turuncu bir tişört ve yeşil pantolon giyiyorum.

- Narancssárga pólót és zöld nadrágot viselek.
- Narancssárga póló és zöld nadrág van rajtam.

Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.

Ezek a zöld levelek ősszel megsárgulnak, vagy pirosba váltanak.

- Hiç yeşil ruj kullanan birini gördün mü? Ben görmedim.
- Hiç yeşil ruj süren birini gördün mü? Ben görmedim.

Láttál már bárkit zöld rúzzsal az ajkán? Én még soha.

Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.

Egykor egy zöld rét volt itt; most egy szupermarket.

Diğer tarafta ki çimler her zaman daha yeşil görünüyor.

A szomszéd fűje mindig zöldebb.

- Işık yeşile dönene kadar bekleyin.
- Işık yeşil olana kadar bekleyin.

Várj, amíg a lámpa zöldre vált.

Bana siyah çay ve yeşil çay arasındaki farkı tanımlayabilir misin?

El tudná magyarázni, hogy mi a különbség a fekete és a zöld tea között?

Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.

A gerinctelenek, amelyek a kék és a zöld színt látják a legjobban, nem tudnak ellenállni.