Translation of "Karısı" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Karısı" in a sentence and their hungarian translations:

Karısı İsveçli.

A felesége svéd.

Onun karısı Fransızdır.

A felesége francia.

Tom'un karısı Kanadalıdır.

Tom felesége kanadai.

Tom'un karısı çalışkandır.

Tom asszonya szorgalmas.

Onun karısı Sevilla'lıdır.

A felesége sevillai.

Tom'un karısı hamile.

Tom felesége állapotos.

Karısı ikiz doğurdu.

A felesége ikreket szült.

- Karısı davetkar konukları severdi.
- Karısı misafir çağırmayı seviyordu.

- A felesége szeretett vendégeket meghívni.
- A felesége szeretett vendégeket hívni.
- A felesége szívesen hívott vendégeket.

Karısı doğum yaparken öldü.

- A felesége a szülésbe halt bele.
- Felesége a szülésbe halt bele.
- A felesége a gyermekágyon halt meg.

Karısı kazada hayatını kaybetti.

A felesége meghalt a balesetben.

Tom'un karısı onu kovdu.

Tomit kirúgta a felesége.

Tom'un bir karısı yok.

Tom nem nős.

Tom'un karısı ikizlere hamile.

- Tom felesége ikrekkel terhes.
- Tom felesége ikreket vár.

Onun karısı neye benziyor?

Milyen a felesége?

Karısı bizim İtalyanca öğretmenimiz.

- Felesége az olasztanárunk.
- Felesége az olasztanárnőnk.

Karısı onu terk etti.

Elhagyta őt a felesége.

Tom'un bir karısı var.

Tomnak van egy felesége.

Karısı ona sürekli dırdır ediyor.

A felesége állandóan nyaggatja.

Tom'un karısı ikinci çocuklarına hamile.

- Tom felesége a második gyerekükkel terhes.
- Tom felesége a második gyereküket várja.

Tom ve onun karısı ayrıldı.

Tom és a felesége külön költöztek.

Tom'un karısı boşanma davası açtı.

Tom felesége beadta a válópert.

Karısı onun için kapıyı açtı.

A felesége kinyitotta az ajtót neki.

Tom'un güzel bir karısı var.

Tamásnak gyönyörű felesége van.

Şu adam zayıf ama karısı şişman.

Az a férfi egy gebe, de a felesége egy tehén.

Doğal olarak, karısı her zaman haklıdır.

Természetesen, a feleségnek mindig igaza van.

O sık sık karısı ile tartışır.

Gyakran vitatkozik a feleségével.

Koca ve onun karısı çay içerler.

A férj és a feleség teáznak.

Onun güzel genç bir karısı var.

Gyönyörű ifjú felesége van.

Tom'un karısı ona karşı tanıklık etti.

Tom felesége ellene vallott.

Bu yetmezmiş gibi, karısı hasta oldu.

Ráadásul még a felesége is megbetegedett.

- Mary Tom'un karısıdır.
- Mary Tom'un karısı.

Mary Tom felesége.

Orada oturan kadın onun şimdiki karısı.

Az ott ülő nő a jelenlegi felesége.

- Karısı gerçeği bilse muhtemelen onu terk eder.
- Karısı doğruyu bilse büyük olasılıkla ondan ayrılır.

Elhagyná valószínűleg a felesége, ha tudná az igazat.

- Karısı vefat edince kendisine düzinelerce taziye kartı geldi.
- O, karısı öldüğünde onlarca taziye kartı aldı.

Amikor meghalt a felesége, több tucat részvétnyilvánító kártyát kapott.

O masumsa o zaman onu karısı suçludur.

Ha ő ártatlan, akkor a felesége bűnös.

Tom'un karısı olaydan sonra boşanma davası açtı.

Tom felesége beadta a válópert az incidens után.

Tom karısı Mary'den daha iyi yemek yapar.

Tomi jobban főz, mint a felesége, Mari.

Tom'un karısı Maria hâlâ Paskalya tavşanına inanıyor.

Tomi felesége, Mária, még mindig hisz a húsvéti nyusziban.

Tom'un karısı, onun ölümünden sonra yeniden evlendi.

Tom halála után felesége újra férjhez ment.

- O, sadece karısı seyahate çıktığında köpeği besler.
- Onun köpeği beslediği tek zaman karısı seyahate gittiği zamandır.

Csak akkor eteti meg a kutyát, amikor a felesége elutazik.

Söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

39 éves felesége állítólag azt kérdezte az orvosoktól:

Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.

Miután a felesége elhagyta, Harold bedilizett.

Adam karısı gelinceye kadar istasyonda beklemeye karar verdi.

A férfi úgy döntött, az állomáson vár, amíg a felesége megérkezik.

Ben Taninna ile tartışamam. O benim amcamın karısı.

Nem tudok Taninnával vitatkozni. Ő a nagybátyám felesége.

Onun karısı bir bebek doğurdu, o sağlıklı doğdu.

- A felesége szült egy babát, aki egészségesen született.
- A felesége egészséges babát szült.
- A felesége egy egészséges babát szült.

Tom'un yeni karısı onun ilk evliliğindeki kızından daha genç.

Tom új felesége fiatalabb, mint az első házasságából származó lánya.

Tom'un karısı, onun ölümünden kısa bir süre sonra yeniden evlendi.

Tomi halála után röviddel a felesége újraházasodott.

Tom bir bebeğe daha sahip olmak istedi ama karısı istemedi.

Tom akart még egy babát, de a felesége nem.

Eğer o masumsa bundan şu sonuç çıkar ki onun karısı suçlu.

Ha ő ártatlan, akkor a felesége bűnös.

Tom'un arabası en son onun eski karısı öldürülmeden önceki gün mahallede görüldü.

Tom autóját a volt felesége meggyilkolásának napja előtt látták utoljára a környéken.