Translation of "Anne" in Hungarian

0.017 sec.

Examples of using "Anne" in a sentence and their hungarian translations:

"Ama anne!" "Bana 'anne' deme."

- De anyu! - Ne anyuzz!

Anne bağırdı.

Anyu sírt.

Evdeyim, anne!

- Anyu! Megjöttem!
- Itthon vagyok, anyu!

Anne nerede?

Hol van anyu?

Teşekkürler anne.

Köszi, anyu!

Anne, açım.

- Mama, éhes vagyok.
- Anyu, éhes vagyok!

Anne dikiyor.

Az anya varr.

Anne imdada yetişiyor.

Az anya segítségükre siet.

İyi geceler, anne.

Jó éjszakát, anya!

Anne babamıza bakmalıyız.

- Gondoskodnunk kell szüleinkről.
- Gondját kell viselnünk szüleinknek.

Ben iyiyim, anne.

Jól vagyok, anyu!

Anne bunu yapmadım.

- Anyu, nem én csináltam.
- Anyu, nem én voltam.

Anne, gitmek istemiyorum!

Anyu, nem akarok menni!

Anne, buzdolabı soğutmuyor.

Anyu, nem hűt a hűtő!

Bir anne, evinin avlusunda

Egy anyuka kint van a ház előtt a gyermekével,

Anne çok iyi gidiyordu,

Az anya jól volt,

Senden harika anne olur.

Nagyon jó anya lenne belőled.

Yüzmeye gidebilir miyim, anne?

Anyu, elmehetek úszni?

Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

Anya, mehetek úszni?

Anne babam kavga ediyorlar.

A szüleim veszekednek.

Anne, bak ne buldum.

Anyu, nézd, mit találtam!

Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.

A szüleim Kiotóban élnek.

Anne babanı mutlu etmelisin.

Boldoggá kell tenned a szüleidet.

Anne babam tarafından sevildim.

A szüleim szeretnek engem.

Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu.

Egy anya a síró kisbabáját csitítgatta.

Mary bekar bir anne.

Mária egyedül neveli a gyerekeit.

Anne, bunu giymek istemiyorum.

- Mama, ezt nem akarom felvenni.
- Anya, ezt nem akarom felvenni.
- Anyu, én ezt nem akarom felvenni.

Sen bir anne olacaksın.

Édesanya lesz.

Tom'un anne-babası avukattı.

Tom szülei jogászok voltak.

- Annem çalışıyor.
- Anne çalışıyor.

Anyu dolgozik.

- Anne babana bizden söz ettin mi?
- Anne babanıza bizden bahsettiniz mi?

Beszéltél erről a szüleidnek?

Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.

A kölykeit védő anyát sose szabad alábecsülni.

Anne çocuklarını yalnız bırakmakta isteksizdi.

Az anya nem szívesen hagyta egyedül a gyermekét.

Anne-babana benden selam söyle.

Kérlek, add át az üdvözletemet a szüleidnek!

Anne babalar, çocuklarının etkinliklerini izlemelidirler.

A szülőknek ellenőrizni kell gyermekeik tevékenységét.

Anne babanıza yalan söylediniz mi?

Hazudtál a szüleidnek?

Anne, bebeğinin üşütmesinden çok korkmuştu.

Az anya nagyon félt a baba megfázása miatt.

Tom'un anne babasından nefret ediyorum.

Utálom Tom szüleit.

Sen harika bir anne olurdun.

Nagyon jó anya lenne belőled.

Anne tarafında üç kuzenim var.

Anyai ágon három unokatestvérem van.

Anne baba, çocuklarıyla oyun oynuyor.

A szülők éppen egy játszmában vannak a gyerekeikkel.

Annem iyi bir anne değildi.

Anyám nem volt jó anya.

Anne babana benden selam söyle.

Üdvözöld szüleidet a nevemben.

Ben iyi bir anne değildim.

Nem voltam jó anya.

Anne babam nerede olduğumu bilmiyorlar.

A szüleim nem tudják, hol vagyok.

Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.

Az anya kegyetlenül bánt örökbefogadott fiával.

Anne babalar, çocuklarının güvenliğinden sorumludurlar.

A szülők felelősek a gyerekeik biztonságáért.

Doğum günün kutlu olsun, anne.

Boldog szülinapot, anyu!

Anne, akşam yemeği ne zaman?

Anyu, mikor vacsorázunk?

Anne! Hector benim canımı sıkıyor!

Anya! Hector nem hagy békén!

O yeterince anne sütü içmiyor.

Nem iszik elég anyatejet.

Anne ve babalar kabul etmediler.

A szülők nem egyeztek bele.

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

Anya vasárnaponként sütit süt.

Aniden yas tutan bir anne oluyorum.

hanem hirtelen a gyászoló anya vagyok.

Anne adayına onun hayatından hikâyeler anlattılar

az életéből kiragadott történeteket meséltek,

Bazı anne fokların derilerine GPS etiketi

GPS-nyomkövetőt rögzített

Sizin benim gibi anne ve babalar.

szülők, mint ti meg én.

Ama yavruları koruyan bunca anne varken...

De a közelben sok a védelmező anyafóka

Patagonya dağlarındaki anne puma karanlıktan faydalanmış.

Patagóniában a nőstény puma előnyt kovácsolt a sötétségből.

İkisini de doyuran avları anne indiriyor.

Az anya vadászik mindkettőjüknek.

Anne de bebek de çok iyiydi.

Anya és kisbaba is remekül voltak.

Ve anne kırmızı ışıkta durmadan ilerliyor.

amikor az anya áthajt a piroson.

Mary hala anne babasıyla evde yaşıyor.

Mary még otthon lakik a szüleivel.

"Bill, erkenden eve dön." "Tamam, anne."

- Siess haza, Vili! - Igen, anya.

Anne babası bebeklerine Akira adını verdi.

A szülők Akirának nevezték el kisbabájukat.

Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!

Anyu, Tomi nem akarja visszaadni a játékomat!

O halen anne ve babasına bağımlıdır.

Még mindig függ a szüleitől.

Anne ve babasını can sıkıcı buluyor.

Kínosnak találja a szüleit.

O bana ikinci bir anne gibiydi.

Anyámként tekintettem rá.

Anne oğlunu kederli bir şekilde gömdü.

Az édesanya szomorúan eltemette a fiát.

Anne şu anda akşam yemeği hazırlıyor.

Anyu most csinálja a vacsorát.

Mary benim için bir anne gibiydi.

Mary olyan volt nekem, mint egy anya.

Bir anne ve bir küçük çocuğu koyup

hozzájuk egy anyát és egy csecsemőt.

Birçoğu daha kendileri çocukken anne olmuş durumdalar.

És sokan anyák voltak, miközben még maguk is gyerekek voltak.

Ve en son olarak da anne oldum.

Legutóbb anya lettem,

Bu anne, baba ve evlatların orada olmasının

Azok az anyák és apák, fiúk és lányok

Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.

Egyik szülője sem tért vissza, így hát elindul megkeresni őket.

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

Később az anya még egy piroson áthajt.

Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.

Bob megpróbált beszélni Annával, de nem tudott.

Bebekler, anne ve babalarıyla nasıl iletişim kurarlar?

Hogyan kommunikálnak a csecsemők a szüleikkel?

Anne ve babalar, çocuklarının bulunduğu yerleri izlemelidir.

A szülőknek ellenőrizni kell gyermekeik hollétét.

Anne ve baban hala Almanya'da yaşıyor mu?

- Németországban élnek még a szüleid?
- Németországban laknak még a szüleid?

Anne baban bizi sonsuza kadar uzak tutamazlar.

A szüleid nem tarthatnak minket örökre egymástól távol.

Anne babam her gece bira içmemi istemezler.

A szüleim nem akarják, hogy minden este sörözzek.

Peter anne ve babasına içten dileklerini iletti.

Péter szívélyes üdvözletet küldött a szüleinek.

Anne baban, senin hamile olduğunu biliyorlar mı?

- A szüleid tudják, hogy terhes vagy?
- Tudják a szüleid, hogy állapotos vagy?

Anne ve babaları onları ayrı tutmaya çalıştılar.

A szüleik megpróbálták őket távol tartani egymástól.

Evlendiğimizde onun anne ve babası çoktan ölmüştü.

Amikor mi összeházasodtunk, szülei már nem éltek.

Anne ve babamdan uzun bir mektup aldım.

Egy hosszú levelet kaptam a szüleimtől.

Anne babama ne olduğunu öğrenene kadar gidemem.

Nem távozhatok addig, amíg meg nem tudom, hogy mi történt a szüleimmel.

Şimdi sana anne ve babamı tanıtmak istiyorum.

Most be szereném neked mutatni a szüleimet.

Anne, oğullarına hemen hemen hiçbir şey söylemedi.

Az anya szűkszavú volt a fiaihoz.