Translation of "Yapmadım" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Yapmadım" in a sentence and their dutch translations:

- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.

- Ik heb dat niet met opzet gedaan.
- Ik heb het niet opzettelijk gedaan.

Ama yapmadım.

Maar dat heb ik niet gedaan.

Ben yapmadım.

Ik heb ’t niet gedaan.

- Ben onu yapmadım.
- Onu ben yapmadım.

Dat heb ik niet gedaan.

Onu henüz yapmadım.

Dat heb ik nog niet gedaan.

Onu kendim yapmadım.

Ik heb het niet zelf gemaakt.

Hiçbir şey yapmadım.

- Ik deed niets.
- Ik heb niks gedaan.

Ev ödevimi yapmadım.

Ik heb mijn huiswerk niet gemaakt.

Onunla seks yapmadım.

Ik heb geen seks met hem gehad.

Ben onu yapmadım.

Dat heb ik niet gedaan.

Onu hiç yapmadım.

- Dat heb ik nooit gedaan.
- Dat heb ik nog nooit gedaan.

Kahvaltımı henüz yapmadım.

Ik heb nog niet ontbeten.

Yıllardır resim yapmadım.

Ik heb al jaren niet getekend.

Bunu kendim yapmadım.

Ik deed dat niet alleen.

Ben şekerleme yapmadım.

Ik heb geen dutje gedaan.

Tom'a ödeme yapmadım.

Ik heb Tom niet betaald.

Tatilde hiçbir şey yapmadım.

Ik heb in de vakantie niets gedaan.

Ben bir şey yapmadım.

- Ik heb niets gedaan.
- Ik heb niks gedaan.

Utanılacak bir şey yapmadım.

Ik heb niets gedaan om me voor te schamen.

Onu bir süre yapmadım.

Ik heb dat een poosje niet gedaan.

Onu neredeyse hiç yapmadım.

Ik doe dat bijna nooit.

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

Ik heb honger omdat ik geen ontbijt heb gehad.

Ben açım çünkü kahvaltı yapmadım.

Ik heb honger omdat ik geen ontbijt heb gehad.

Daha önce hiç konuşma yapmadım.

Ik heb nog nooit een toespraak gehouden.

Ben hâlâ Tom'a ödeme yapmadım.

Ik heb Tom nog steeds niet betaald.

- Daha bir şey yapmadım.
- Henüz bir şey yapmadım.
- Daha bir şey yaptığım yok.

Ik heb nog niets gedaan.

- Hiç kayak yapmıyordum.
- Hiç kayak yapmadım.

Ik heb nog nooit geskied.

Bana bakma! Ben hiçbir şey yapmadım.

Kijk me niet zo aan! Ik heb niets gedaan.

- Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
- Ben henüz kahvaltı yapmadım.

Ik heb nog niet ontbeten.

- Bana kızmış, oysa ben ona bir şey yapmadım.
- Ben ona bir şey yapmadığım halde, bana kızgın.

Hij is kwaad op mij, terwijl ik hem toch niets aangedaan heb.