Translation of "Yaratıyor" in German

- Nasıl bir fark yaratıyor?
- Ne gibi bir fark yaratıyor?

Was macht das für einen Unterschied?

Bu neden bir fark yaratıyor?

Warum ist das wichtig?

Şehirlerimiz ciddi kirlenme sorunları yaratıyor.

Unsere Städte verursachen ernsthafte Probleme der Umweltverschmutzung.

Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.

Dies erzeugt einen schönen Gerechtigkeitskreis.

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

Dieses Feuer wird uns sehr gut tun.

Aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor

Das Aussehen der gleichen Pramit-Struktur ist erstaunlich

Bu "arkadaşlar" senin üzerinde kötü bir etki yaratıyor.

Diese „Freunde“ üben einen schlechten Einfluss auf dich aus.

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

Wie kann eine 30 Zentimeter lange Schlange so ein Chaos anrichten?