Translation of "Yanar" in German

0.003 sec.

Examples of using "Yanar" in a sentence and their german translations:

Ateş yanar.

Feuer brennt.

Ahşap yanar.

Holz brennt.

Ahşap kolaylıkla yanar.

Holz ist leicht entzündlich.

Ahşap kolayca yanar.

Holz brennt leicht.

Kağıt hızlı yanar.

Papier brennt gut.

Ahşap çok kolay yanar.

Holz brennt sehr leicht.

Kuru ahşap iyi yanar.

Trockenes Holz brennt gut.

Onun cildi kolayca yanar.

Ihre Haut bekommt schnell einen Sonnenbrand.

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.

Bei Gefahr leuchtet die rote Lampe auf.

Sülfür mavi bir alevle yanar.

Schwefel brennt mit blauer Flamme.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

Lügen haben kurze Beine.

Etna İtalya'da bir yanar dağdır.

Der Ätna ist ein Vulkan in Italien.

Gözlerine ter kaçtığında neden yanar?

Warum tut es weh, wenn Schweiß in die Augen kommt?

Yeşil düğmeye basın ve ışık yanar.

Drück auf den grünen Knopf, und das Licht geht an.

Eğri ağaç da düz kadar iyi yanar.

Krummes Holz brennt so gut wie gerades.

- Bu malzeme kolaylıkla yanar.
- Bu malzeme kolayca tutuşur.

Dieses Material ist leicht entzündlich.

Ahşaptan yapılan evler taştan yapılanlara göre daha çabuk yanar.

Häuser aus Holz brennen leichter als solche aus Stein.

- Sence bu yanar mı?
- Bu alev alır mı sence?

Meinst du, dass das hier brennt?

Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.

Was ist der Unterschied zwischen einer Geige und einem Klavier? Das Klavier brennt länger.