Translation of "Ahşap" in German

0.011 sec.

Examples of using "Ahşap" in a sentence and their german translations:

Ahşap masa

Holztisch

Ahşap çürümüş.

Das Holz ist verfault.

Ahşap yanar.

Holz brennt.

Ahşap kolaylıkla yanar.

Holz ist leicht entzündlich.

Ahşap sandalyeler pahalıdır.

Holzstühle sind teuer.

Ahşap kolayca yanar.

Holz brennt leicht.

Bu masa ahşap.

Dieser Tisch ist aus Holz.

Ahşap evler kolayca tutuşurlar.

Holzhäuser brennen leichter.

Ahşap bir masam var.

Ich habe einen Holztisch.

- Tahta yüzer.
- Ahşap yüzer.

Holz schwimmt.

Bu ahşap bir masadır.

Dies ist ein Tisch aus Holz.

Çocuklar ahşap bloklarla oynadılar.

Die Kinder spielten mit Holzklötzen.

Ahşap bir zemin güzeldir.

Ein Holzfußboden ist schön.

Ahşap çok kolay yanar.

Holz brennt sehr leicht.

Tom ahşap bloklarla oynuyor.

Tom spielt mit Holzklötzen.

Tom ahşap oyuncaklarla oynuyor.

Tom spielt mit seinen Holzspielzeugen.

Kuru ahşap iyi yanar.

Trockenes Holz brennt gut.

Ahşap masa almak istiyorum.Nereden alabilirim?

Ich möchte einen Holztisch kaufen. Wo kann ich ihn bekommen?

Bahçe ahşap bir çitle çevriliydi.

Der Garten war von einem hölzernen Zaun umgeben.

Ahşap yüzer, ancak demir batar.

Holz schwimmt, aber Eisen sinkt nach unten.

Ahşap bir bina inşa edeceğiz.

Ich werde ein Gebäude aus Holz errichten.

Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

Holzgebäude geraten leicht in Brand.

- Masa tahtadan yapılmış.
- Masa ahşap.

Der Tisch ist aus Holz.

Bahçenin ahşap bir çiti var.

Der Garten hat einen Bretterzaun.

Ahşap kazıkta bir sincap var.

Ein Eichhörnchen ist im Holzhaufen.

Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.

Ich möchte lieber in einem Holzhaus wohnen.

Atlantic City ahşap yürüyüş yoluyla ünlüdür.

Atlantic City ist bekannt für seine hölzerne Strandpromenade.

Ahşap saplı bir atlama ipi istiyorum.

Ich möchte ein Springseil mit Holzgriffen.

Horyuji dünyanın en eski ahşap binasıdır.

Der Horyuji ist das weltweit älteste Holzgebäude.

Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var.

In Kalifornien haben die meisten Häuser einen Rohbau aus Holz.

Ahşap bir kulübe inşa etmek istiyorum.

Ich will eine Holzblockhütte bauen.

Bu ahşap mobilya parçası fazla iridir.

Dieses hölzerne Möbelstück ist zu sperrig.

Kentte birkaç büyük ahşap eski ev vardı.

Es gab einige große alte Holzhäuser in der Stadt.

Yaşlı adam ahşap bebeğe Pinokyo adını verdi.

Der alte Mann nannte die Holzpuppe Pinocchio.

Basit ahşap haç Tom'un mezarını işaret ediyor.

Ein einfaches Holzkreuz kennzeichnete Toms Grab.

Köy halkı, nehir üzerinde ahşap bir köprü yaptılar.

- Die Dorfbewohner schlugen eine hölzerne Brücke über den Fluss.
- Die Dorfbewohner bauten eine Holzbrücke über den Fluss.

O eski bir ahşap sandığı miras olarak aldı.

Er hat eine alte Holztruhe geerbt.

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

Ich wusste, dass es Plastik war, aber es schmeckte wie Holz.

Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.

Wir hatten diesen kleinen Holzbungalow, unter der Hochwassergrenze.

Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.

Dann wurde aus den Bäumen eine Holzbrücke über den Khumbu-Eisbruch gebaut.

Hollanda, yel değirmenleri, laleler, ahşap takunya ve kanallar ile ünlüdür.

Die Niederlande sind berühmt für ihre Windmühlen, Tulpen, Holzschuhe und Grachten.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Es listete die Artikel mit Holz und Tabellen nach der am häufigsten angeklickten Rate auf.

Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.

Beim Bentō handelt es sich um eine kleine Mahlzeit, die mit gekochtem Reis und Meeresalgen zubereitet und in preiswerten Holzschächelchen verkauft wird.

Mesela örneğin bundan on beş yıl önce ahşap bir masa almak istiyorsunuz Google'a yazmanız gereken şey şu olurdu ;

Wenn Sie beispielsweise vor fünfzehn Jahren einen Holztisch kaufen möchten, müssen Sie an Google schreiben.

- Ahşap bir yatak altın tabuttan daha iyidir.
- Yaşayan bir köpek ölü bir aslandan daha iyidir.
- Bülbülü altın kafese koymuşlar, "ah vatanım" demiş.

Ein Bett von Holz ist besser als ein gold’ner Sarg.