Translation of "Tanımadığım" in German

0.003 sec.

Examples of using "Tanımadığım" in a sentence and their german translations:

Ben hiç tanımadığım bir kişiden mektuplar aldım.

Ich bekam Briefe von einem Menschen, den ich nie zuvor getroffen habe.

Tanımadığım insanlarla hayatım hakkında konuşmaya alışkın değilim.

Ich bin es nicht gewohnt, mit Menschen, die ich nicht kenne, über mein Leben zu sprechen.

Hiç tanımadığım bir adam beni çok iyi tanıyordu.

- Der Mann, den ich überhaupt nicht kannte, war gut über mich informiert.
- Der Mann, den ich überhaupt nicht kannte, wusste gut über mich Bescheid.

Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.

Ein Mann, den ich nicht kannte, ging vor meinem Hause auf und ab.

Tom ve Mary tanımadığım bir dille birbirleriyle konuşuyorlardı.

Tom und Maria unterhielten sich in einer Sprache, die ich nicht erkannte.