Translation of "Parmağında" in German

0.004 sec.

Examples of using "Parmağında" in a sentence and their german translations:

Richie Rich'i parmağında oynatır sonrada

Richie spielt dann Rich an ihrem Finger

Eldivenin parmağında bir delik var.

Dieser Handschuh hat am Daumen ein Loch.

Tom basket topunu parmağında fırıl fırıl çevirdi.

Tom ließ den Basketball auf seinem Finger drehen.

O, on parmağında on marifet olan bir kimsedir.

Er ist ein Tausendsassa.

- Tom çok yetenekli bir insan.
- Tom on parmağında on marifet olan bir insan.
- Tom'un on parmağında on marifet var.

Tom ist ein sehr begabter Mensch.

- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?

Kannst du einen Basketball auf dem Finger kreiseln lassen?

Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.

Tom trug zwar keinen Ehering, Maria bemerkte aber die helle Stelle an seinem Ringfinger.

Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.

- Tom hatte einen Splitter im Finger, also bat er Mary, ihm beim Herausholen zu helfen.
- Tom hatte einen Splitter im Finger. Er bat daher Maria, ihm beim Entfernen desselben behilflich zu sein.