Translation of "Gitar" in German

0.012 sec.

Examples of using "Gitar" in a sentence and their german translations:

Gitar çalabilirim.

Ich kann Gitarre spielen.

Gitar çalıyorum.

Ich spiele Gitarre.

Gitar çaldım.

- Ich habe Gitarre gespielt.
- Ich spielte Gitarre.

- O gitar çalabilir.
- O, gitar çalabilir.

Er kann Gitarre spielen.

- John gitar çalamaz.
- John gitar çalmayı bilmiyor.

John kann nicht Gitarre spielen.

- Gitar çalmak benim hobim.
- Hobim gitar çalmaktır.

- Mein Hobby ist das Gitarrespielen.
- Mein Hobby ist Gitarre spielen.

O gitar çalar.

Sie spielt Gitarre.

Gitar çalmayı biliyor.

Sie kann Gitarre spielen.

Gitar çalmak istiyorum.

Ich möchte Gitarre spielen.

Elektrikli gitar çalamam.

Ich kann nicht Elektrogitarre spielen.

Gitar çalabilir misin?

- Kannst du Gitarre spielen?
- Könnt ihr Gitarre spielen?

Sana gitar öğretebilirim.

Ich kann dir das Gitarrenspiel beibringen.

O gitar çalabilir.

Er kann Gitarre spielen.

Onlar gitar çalabilirler.

Sie können Gitarre spielen.

Gitar çalıyor musun?

- Spielst du Gitarre?
- Spielt ihr Gitarre?
- Spielen Sie Gitarre?

O, gitar çalar.

Er spielt Gitarre.

O, gitar çalabilir.

Er kann Gitarre spielen.

Tom gitar çalar.

Tom spielt Gitarre.

O gitar çalamaz.

- Er weiß nicht, wie man Gitarre spielt.
- Er kann nicht Gitarre spielen.

Tom gitar çalamaz.

Tom kann nicht Gitarre spielen.

Gitar öğrenmek istiyorum.

Ich möchte Gitarre lernen.

Tom gitar çalardı.

Tom hat früher Gitarre gespielt.

John gitar çalamazdı.

- John konnte keine Gitarre spielen.
- John konnte nicht Gitarre spielen.

Tom gitar çalamadı.

Tom konnte nicht Gitarre spielen.

Bu gitar akortlu.

Diese Gitarre ist gestimmt.

Kim gitar çalıyor?

Wer spielt denn da Gitarre?

Gitar çalmak eğlencelidir.

Gitarre spielen macht Spaß.

Bir gitar istiyorum.

Ich will eine Gitarre.

Tom gitar çalabilir.

Tom kann Gitarre spielen.

O gitar çalabilir mi?

Kann sie Gitarre spielen?

Gitar çalmayı gerçekten sever.

Er mag wirklich Gitarre spielen.

Gitar çalmada çok iyidir.

Er spielt sehr gut Gitarre.

Gitar alıp çalmaya başladı.

Er nahm die Gitarre und fing an zu spielen.

Babam gitar çalmayı sever.

Mein Vater liebt es, Gitarre zu spielen.

Hâlâ gitar çalıyor musun?

Spielst du noch Gitarre?

Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.

Ich lerne jetzt Gitarre spielen.

Boş zamanımda gitar çalarım.

In meiner Freizeit spiele ich Gitarre.

Uzun zamandır gitar çalmadım.

Ich habe schon seit Ewigkeiten nicht mehr Gitarre gespielt.

Gitar çalmaya yeniden başladım.

Ich habe wieder mit dem Gitarrespielen angefangen.

Gitar çalmayı öğrendin mi?

- Hast du Gitarre spielen gelernt?
- Haben Sie Gitarre spielen gelernt?

Gitar çalmayı öğrendiniz mi?

Haben Sie Gitarre spielen gelernt?

Bu gitar Tom'a aittir.

Diese Gitarre gehört Tom.

Bu gitar kime ait?

Wem gehört diese Gitarre?

O, bas gitar çalar.

Er spielt die Bassgitarre.

Onun gitar çalmasını istiyorum.

Ich möchte, dass er Gitarre spielt.

Erkek kardeşim gitar çalar.

Mein Bruder spielt Gitarre.

Gitar çalan çocuk Tom'dur.

Der Junge, der die Gitarre spielt, ist Tom.

Küçük bir gitar çalarım.

Ich spiele eine kleine Gitarre.

Gitar çalmayı öğrenmek istiyorum.

Ich möchte Gitarre spielen lernen.

Çok iyi gitar çalıyorsun.

- Sie spielen sehr gut Gitarre.
- Du spielst sehr gut Gitarre.

Gitar çalan çocuk Ken'dir.

Der Junge, der die Gitarre spielt, ist Ken.

Okuldan sonra gitar çalarım.

Nach dem Unterricht spiele ich Gitarre.

Tom bir gitar öğretmenidir.

- Tom ist ein Gitarrenlehrer.
- Tom ist Gitarrenlehrer.

- O, sık sık gitar çalar.
- O sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

- Tom ekmeğini gitar çalarak kazanıyor.
- Tom geçimini gitar çalarak sağlıyor.

Tom verdient sich seinen Lebensunterhalt als Gitarrenspieler.

"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."

- "Kannst du Gitarre spielen?" "Ja."
- "Kannst du Gitarre spielen?" "Ja, kann ich."

Gitar çaldı ve şarkı söyledi.

Sie hat Gitarre gespielt und er hat gesungen.

Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.

Ich spiele Gitarre vor dem Abendessen.

O, nasıl gitar çalacağını bilmiyor.

Er weiß nicht, wie man Gitarre spielt.

Gitar çalmayı öğrenmek ister misin?

Willst du Gitarre spielen lernen?

O çok iyi gitar çalar.

Sie spielt sehr gut Gitarre.

Tom çok iyi gitar çalar.

Tom spielt sehr gut Gitarre.

Tom gerçekten gitar çalmayı seviyor.

Tom spielt ausgesprochen gern Gitarre.

Bu gitar aslen Tom'a aitti.

Diese Gitarre gehörte ursprünglich Tom.

O, sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

Ablam çok iyi gitar çalabilir.

Meine ältere Schwester kann gut Gitarre spielen.

John nasıl gitar çalınacağını bilmiyor.

John kann nicht Gitarre spielen.

Tom'un gitar çalmasını rica ettim.

Ich forderte Tom auf, Gitarre zu spielen.

On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

- Ich habe mit zehn gelernt, Gitarre zu spielen.
- Ich habe Gitarre spielen gelernt, als ich zehn Jahre alt war.

Tom'un gitar çalabileceğini bilmiyor muydun?

- Wusstest du nicht, dass Tom Gitarre spielen kann?
- Wussten Sie nicht, dass Tom Gitarre spielen kann?
- Wusstet ihr nicht, dass Tom Gitarre spielen kann?

Tom yeniden gitar çalmaya başladı.

Tom hat wieder angefangen, Gitarre zu spielen.

Nasıl gitar çalınacağını kendim öğrettim.

Ich habe mir selbst das Gitarrespielen beigebracht.

Gitar çalmayı öğrenmek istiyor musun?

Willst du Gitarre spielen lernen?

O sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

Tom hala gitar çalıyor mu?

Spielt Tom noch Gitarre?

10 yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

Ich lernte Gitarrespielen, als ich zehn war.

Tom sık sık gitar çalar.

Tom spielt oft Gitarre.

Tom Boston'da gitar çalmayı öğrendi.

Tom hat in Boston gelernt, wie man Gitarre spielt.

Uzun zamandır gitar çaldığını duymadım.

Ich habe dich schon lange nicht mehr Gitarre spielen hören.

"Gitar" ın vurgusu ikinci hecede düşer.

Die Betonung von "guitar" fällt auf die zweite Silbe.

O, çok iyi şekilde gitar çalar.

Er spielt sehr gut Gitarre.

Kısa süre önce hiç gitar çalamazdım.

Vor nicht allzu langer Zeit konnte ich noch gar nicht Gitarre spielen.