Translation of "çalar" in German

0.009 sec.

Examples of using "çalar" in a sentence and their german translations:

- Tom davul çalar.
- Tom bateri çalar.

Tom spielt Schlagzeug.

- Çalar saat ötüyor.
- Çalar saat çalıyor.

Der Wecker klingelt.

Mary piyano çalar.

Mary spielt Klavier.

O gitar çalar.

Sie spielt Gitarre.

Miho piyano çalar.

Miho spielt Klavier.

O piyano çalar.

Sie spielt Klavier.

O, Bach çalar.

Sie spielt Bach.

Onlar piyano çalar.

Sie spielen Klavier.

Tom ksilofon çalar.

Tom spielt Xylophon.

O flüt çalar.

Sie spielt Flöte.

O, gitar çalar.

Er spielt Gitarre.

Tom gitar çalar.

Tom spielt Gitarre.

O, eşya çalar.

Er stiehlt Sachen.

Mary eşya çalar.

Maria stiehlt.

Tom piyano çalar.

Tom spielt Klavier.

Tom şeyler çalar.

Tom stiehlt.

Tom gayda çalar.

Tom spielt Dudelsack.

Tom saksafon çalar.

Tom spielt Saxophon.

MP3 çalar istiyorum.

- Ich will einen MP3-Player!
- Ich will einen MP3-Spieler!

- O, piyano çalar mı?
- O piyano çalar mı?

- Spielt er Klavier?
- Spielt sie Klavier?

Parayı veren düdüğünü çalar.

- Wes Brot ich ess, des Lied ich sing.
- Wes Brot ich ess’, des Lied ich sing’.
- Wer die Kapelle bezahlt, bestimmt die Musik.

Zil öğle saatinde çalar.

Die Glocke läutet zu Mittag.

O notasız piyano çalar.

Sie spielt Klavier nach Gehör.

O, piyano çalar mı?

Spielt er Klavier?

Tanaka iyi piyano çalar.

Tanaka kann gut Klavier spielen.

O, güzel keman çalar.

Sie spielt gut Geige.

Ben çalar saatimi duymadım.

Ich habe meinen Wecker überhört.

Tom hangi enstrümanları çalar?

Welche Instrumente spielt Tom?

O piyano çalar mı?

Spielt er Klavier?

Tom piyanoyu notasız çalar.

Tom spielt Klavier nach Gehör.

Tom da keman çalar.

- Tom spielt auch Violine.
- Tom spielt auch Geige.

Bir mp3-çalar istiyorum.

- Ich will einen MP3-Player!
- Ich will einen MP3-Spieler!

Ablam gitarı iyi çalar.

Meine ältere Schwester kann gut Gitarre spielen.

O iyi piyano çalar.

Er spielt gut Piano.

O, bas gitar çalar.

Er spielt die Bassgitarre.

Erkek kardeşim gitar çalar.

Mein Bruder spielt Gitarre.

Annem iyi piyano çalar.

Meine Mutter spielt gut Klavier.

Bu benim çalar saatim.

Das ist mein Wecker.

Tom klarnet de çalar.

Tom spielt auch Klarinette.

Piyanoyu kulaktan duyma çalar.

Sie spielt Klavier ohne Noten.

Yeni komşumuz keman çalar.

Unser neuer Nachbar spielt Geige.

- O, sık sık gitar çalar.
- O sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

Bir müzik aleti çalar mısın?

Spielst du ein Musikinstrument?

Bu arada, keman çalar mısın?

- Übrigens, spielst du Violine?
- Spielst du eigentlich Geige?

O sık sık piyano çalar.

Er spielt oft Klavier.

O, her gün piyano çalar.

Sie spielt jeden Tag Klavier.

Tom oldukça iyi akordeon çalar.

Tom spielt ziemlich gut Akkordeon.

O çok iyi gitar çalar.

Sie spielt sehr gut Gitarre.

Tom çok iyi gitar çalar.

Tom spielt sehr gut Gitarre.

Ben bir MP3 çalar istiyorum!

- Ich will einen MP3-Player!
- Ich will einen MP3-Spieler!

O, çok iyi keman çalar.

Sie spielt sehr gut Geige.

Benden daha iyi piyano çalar.

Er spielt besser Klavier als ich.

O çok iyi piyano çalar.

Er spielt sehr gut Klavier.

O, sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

O her gün piyano çalar.

Sie spielt jeden Tag Klavier.

Tom çok iyi keman çalar.

Tom spielt sehr gut Geige.

Tom çok iyi piyano çalar.

Tom spielt sehr gut Klavier.

Çalar saat on dakika ileri.

Der Wecker geht zehn Minuten vor.

Tom çok iyi org çalar.

Tom spielt sehr gut Orgel.

Onlar ne tür müzik çalar?

Was für eine Musik spielen sie?

O sık sık gitar çalar.

Er spielt oft Gitarre.

Tom sık sık gitar çalar.

Tom spielt oft Gitarre.

Bir çalar saatin var mı?

Haben Sie einen Wecker?

Ben bir MP3 çalar istiyorum.

Ich möchte einen MP3-Player.

Annen gençken piyano çalar mıydı?

Hat deine Mutter in ihrer Jugend Klavier gespielt?

- Tom lavta çalar.
- Tom lavtacıdır.

- Tom ist Lautenist.
- Tom ist Lautenspieler.

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.

Kaum hatte die Klingel geläutet, kam der Lehrer ins Klassenzimmer.

John, zil çalar çalmaz ayağa fırladı.

John sprang auf, als die Klingel läutete.

Dün yeni bir CD çalar aldı.

- Sie hat gestern einen neuen CD-Spieler bekommen.
- Sie hat gestern ein neues CD-Gerät gekauft.

O çok iyi şekilde piyano çalar.

Sie spielt sehr gut Klavier.

O, çok iyi şekilde keman çalar.

Er spielt sehr gut Geige.

İlk aldığı şey bir çalar saatti.

Das erste, was er kaufte, war ein Wecker.

İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar.

Gute Künstler kopieren, große Künstler klauen.

Kız kardeşim her gün piyano çalar.

Meine Schwester spielt jeden Tag Klavier.

O, çok iyi şekilde gitar çalar.

Er spielt sehr gut Gitarre.

Biri banyoya girdi mi, telefon çalar.

Wenn man ein Bad nimmt, klingelt das Telefon.

Tom davulu organ kadar iyi çalar.

- Tom spielt sowohl Schlagzeug als auch Orgel.
- Tom spielt Schlagzeug und auch Orgel.

Tom benden daha iyi piyano çalar.

Tom spielt besser Klavier als ich.

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.

Sobald es klingelte, kam der Lehrer in den Klassenraum.

O son derece iyi çello çalar.

Er spielt das Cello außergewöhnlich gut.

Miho, Noriko'dan daha iyi piyano çalar.

Miho spielt besser Klavier als Noriko.

- Tom piyano çalıyor.
- Tom piyano çalar.

Tom spielt Klavier.

Uyuyakalmamak için üç çalar saatim var.

Ich habe drei Wecker, um ja nicht zu verschlafen.

Bir bahçeye iner ve kapıyı çalar.

Er landet in einem Garten und klopft an die Tür.

Senin arkadaşlarından biri gitar çalar mı?

Spielt irgendeiner deiner Freunde Gitarre?

Tom sık sık akşamları piyano çalar.

Tom spielt abends oft Klavier.

Tom bir rock grubunda bass çalar.

Tom spielt Bass in einer Rockband.

Odanda bir çalar saatin var mı?

Hast du einen Wecker in deinem Zimmer?