Translation of "Detaylı" in German

Konuyu detaylı olarak açıkladı.

Er erklärte die Angelegenheit ausführlich.

Daha detaylı bilgi istiyorum.

Ich hätte gerne ausführlichere Informationen.

Ona detaylı talimatlar verdim.

Ich habe ihm ausführliche Anweisungen erteilt.

Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.

- Der Pilot beschrieb die Szene detailliert.
- Der Pilot hat die Szene detailliert beschrieben.

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

Sie beschrieb die Szene im Detail.

Memnuniyetle detaylı bilgi almak isterim.

Ich würde gerne über detailliertere Informationen verfügen.

Tom gördüklerini detaylı olarak açıkladı.

- Tom erklärte genau, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte detailliert, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte im Detail, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte in allen Einzelheiten, was er gesehen hatte.

Tom olayı detaylı olarak anlattı.

Tom beschrieb den Unfall detailliert.

O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.

Er erklärte detailliert, was er gesehen hatte.

Çok detaylı cevap için çok teşekkür ederim.

Vielen Dank für die sehr ausführliche Antwort!

Detaylı bilgi için example.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Für mehr Informationen besuchen Sie example.com.

Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde

kein anderes Land der Welt erforscht Generationen von Kindern

Tom bunu detaylı olarak açıkladı ama ben hala onu anlamıyorum.

Tom hat es zwar genau erklärt, aber ich verstehe es noch immer nicht.

Üzgünüm, ama acele etmek zorundayım. Bunu detaylı açıklamak için vaktim yok.

Entschuldigung, aber ich muss los. Ich habe keine Zeit, das im Detail zu erklären.

Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.

Clyde fertigte sehr genaue Zeichnungen seiner mit dem Teleskop gemachten Beobachtungen des Jupiter und des Mars an.

- Bunu daha sonra detaylı bir biçimde konuşuruz.
- Bunun ayrıntısına daha sonra gireriz.

Hiervon werden wir später im Einzelnen sprechen.

Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.

Tom hat seine Familiengeschichte erforscht und hat vor, allen seinen Verwandten einen bis ins Einzelne gehenden Stammbaum zu schicken.

Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.

Professoren sollten alles im Detail erklären, nicht knapp sein und immer ihren Studenten auftragen, heimzugehen und ihre Bücher zu lesen.