Translation of "ülke" in German

0.022 sec.

Examples of using "ülke" in a sentence and their german translations:

Genelevi olmayan bir ülke, ülke değildir.

Ein Land ohne Bordell ist kein Land.

Konuşarak ülke kurulur,

Gespräche initiieren Länder

Ne ülke ama!

Was für ein Land!

Tom ülke dışında.

Tom ist außer Landes.

Ülke borçlarını ödeyemedi.

Das Land war außerstande, seine Schulden zu begleichen.

Bu hangi ülke?

Welches Land ist das?

- Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
- Birçok ülke tarıma bağımlıdır.

Viele Länder sind von der Landwirtschaft abhängig.

Bütün ülke karla kaplıydı.

- Das ganze Land war eingeschneit.
- Das ganze Land war schneebedeckt.

Ülke çok hızlı sanayileşti.

Das Land wurde sehr schnell industrialisiert.

Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır.

Die Wirtschaft des Landes hängt von der Landwirtschaft ab.

Bu özgür bir ülke.

Das ist ein freies Land.

Ülke doğru yönde ilerliyor.

Das Land bewegt sich in die richtige Richtung.

Afrika bir ülke değildir.

Afrika ist kein Land.

Afrika'da kaç ülke var?

Wie viele Länder gibt es in Afrika?

Brezilya büyük bir ülke.

Brasilien ist ein großes Land.

"Sonra ülke geneline yayıldı."

Dann verbreitete es sich über das ganze Land.

İsviçre güzel bir ülke.

Die Schweiz ist ein schönes Land.

Avrupa bir ülke değil.

Europa ist kein Land.

Japonya tuhaf bir ülke.

- Japan ist ein komisches Land.
- Japan ist ein merkwürdiges Land.
- Japan ist ein seltsames Land.
- Japan ist ein sonderbares Land.

Amerika ülke değil kıtadır.

Amerika ist kein Land, sondern ein Kontinent.

Bu ülke çok berbat.

Dieses Land ist sehr arm.

Tatbikata beş ülke katıldı.

An dem Manöver haben fünf Länder teilgenommen.

Avrupa'da kaç ülke vardır?

Wie viele Länder gibt es in Europa?

Yeryüzünde propagandanın bulunmadığı ülke yoktur.

Auf der Welt, gibt es kein einziges Land ohne Propaganda.

Bir ülke olacağını sanmayın. Hayır.

für den Drogenkauf. Nein.

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

Dieses Land ist reich an Rohstoffen.

O ülke doğal kaynaklara sahip.

Das Land verfügt über natürliche Rohstoffquellen.

Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.

Das Land ist bekannt für sein rasches Wirtschaftswachstum.

Birçok ülke ölüm cezasını kaldırdı.

Viele Länder haben die Todesstrafe abgeschafft.

Asya'da en büyük ülke Çindir.

China ist das größte Land in Asien.

Bu ülke doğal kaynaklarda kötü.

Dieses Land ist arm an Bodenschätzen.

Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.

Unsere Niederlassungen erstrecken sich über das ganze Land.

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.

Viele Länder haben mit ähnlichen Problemen zu kämpfen.

Bu ülke doğal kaynaklarca zengindir.

Dieses Land ist reich an natürlichen Ressourcen.

Birçok ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı

Viele Länder nahmen Teil an den Olympischen Spielen.

Dünyada kaç tane ülke var.

Wie viele Länder gibt es auf der Welt?

Birçok ülke ile iş yapıyoruz.

Wir machen mit vielen Ländern Geschäfte.

Bütün ülke haber tarafından heyecanlıydı.

Das ganze Land war von der Nachricht begeistert.

İtalya çok güzel bir ülke.

Italien ist ein sehr schönes Land.

- Nerelisin?
- Senin geldiğin ülke hangisi?

Aus welchem Land kommst du?

Almanya güneşli bir ülke değil.

Deutschland ist kein Sonnenstaat.

Biz ülke çapında seyahat ettik.

- Wir bereisten das ganze Land.
- Wir reisten durch das ganze Land.

Bütün ülke bunun hakkında konuşuyor.

Das ganze Land spricht darüber.

Kanada çok soğuk bir ülke.

Kanada ist ein sehr kaltes Land.

Ülke koskocaman bir hapishaneye döndü.

Das Land ist zu einem riesigen Gefängnis geworden.

Bu ülke petrol yönünden zengindir.

Dieses Land ist reich an Öl.

Bu ülke kömür bakımından zengindir.

Dieses Land ist reich an Kohle.

Sen John, birçok ülke biliyorsun.

Du, John, kennst viele Länder.

Ülke eşsiz, görkemli ve devasa!

Das Land ist einzigartig, grandios und gigantisch!

ülke, benzersiz büyük ve devasa.

Das Land ist einzigartig, grandios und gigantisch!

Ülke büyük bir nüfusa sahiptir.

Das Land hat eine große Einwohnerschaft.

O dev ülke Almanya'ya bir bakın

Schauen Sie sich das riesige Land Deutschland an

Kadınlar ülke yönetiminde bile çok etkili

Frauen sind auch in der Landesverwaltung sehr effektiv

Dünyadaki en büyük ikinci ülke hangisidir?

Welches ist das zweitgrößte Land der Welt?

İki ülke dinde ve kültürde farklıdır.

Die beiden Länder unterscheiden sich in religiöser und kultureller Hinsicht.

Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.

Das Land erklärte seinem Nachbarland den Krieg.

O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.

Jenes Land mischte sich in die innenpolitischen Angelegenheiten unseres Landes ein.

Her iki ülke şimdi barış içindeler.

Es herrscht jetzt Frieden zwischen beiden Ländern.

Bu ülke beyin göçünden muzdarip oluyor.

Dieses Land leidet unter der Abwanderung gebildeter Spitzenkräfte.

Kaç tane ülke Birleşik Milletler üyesidir?

Wie viele Länder sind Mitglied der Vereinten Nationen?

İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?

Sollte Schottland ein unabhängiges Land sein?

Kaç tane ülke fırat nehrini geçer?

Durch wie viele Länder fließt der Euphrat?

Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.

Die beiden Länder fingen an, Friedensverhandlungen zu führen.

Bence Japonya çok güvenli bir ülke.

- Ich finde, dass Japan ein sehr sicheres Land ist.
- Ich halte Japan für ein sehr sicheres Land.

İki ülke arasındaki ticaret karmaşık olabilir.

Handelsbeziehungen zwischen zwei Ländern können kompliziert sein.

İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.

Der Handel zwischen den beiden Ländern ist stetig gewachsen.

Onun adı bu ülke genelinde biliniyor.

- Sein Name ist im ganzen Land bekannt.
- Sein Name ist bekannt im ganzen Lande.

İki ülke arasındaki gerilim hızla büyüyor.

Die Spannungen zwischen beiden Ländern wachsen rapide.

Güney Amerika'daki en büyük ülke nedir?

Was ist das größte Land in Südamerika?

Herkesin ülke dışına çıkmaya hakkı vardır.

Jeder hat das Recht, das Land zu verlassen.

Bazıları İsveç'in yalnızca küçük bir ülke olduğunu

Einige Leute sagen, Schweden sei nur ein kleines Land

Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa

Ich habe immer gesagt, dass wenn Uruguay ein großes Land wäre,

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

Dieses Land ist ungefähr zweimal so groß wie Japan.

Çoğu gelişmekte olan ülke aşırı nüfustan muzdarip.

Die meisten Entwicklungsländer leiden an Überbevölkerung.

İki ülke arasında bir savaş patlak verdi.

Zwischen den beiden Ländern brach Krieg aus.

O ülke II.Dünya Savaşı boyunca tarafsız kaldı.

Das Land blieb während des Zweiten Weltkriegs neutral.

O, o ülke ile ittifak kurmamızı savundu.

Er führte Gründe an für unseren Bündnisschluss mit dieser Nation.

Dünyada pek çok ülke ve kültür var.

Es gibt viele Länder und viele Kulturen auf der Erde.

Schlager şarkıcılarının şarkılarına benzediği tek ülke Almanya'dır.

Deutschland ist das einzige Land, in dem die Schlagersänger so aussehen wie ihre Lieder.

İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.

Die Grenze zwischen den beiden Nachbarländern bleibt geschlossen.

Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.

- Zwischen beiden Ländern bestehen bedeutsame Unterschiede.
- Zwischen diesen zwei Ländern gibt es wichtige Unterschiede.

Fransa'nın Avrupa'daki en güzel ülke olduğunu düşünüyorum.

- Ich denke, Frankreich ist das schönste Land Europas.
- Ich halte Frankreich für das schönste Land Europas.

Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.

Australien soll ein wundervolles Land sein.

"Y" harfiyle başlayan kaç tane ülke var?

Wie viel Länder beginnen mit dem Buchstabe Y?

Avrupa'da, ziyaret etmek istediğim birçok ülke var.

Es gibt viele Länder in Europa, die ich mal besuchen möchte.

İtalya'yı arama için ülke kodu 39'dur.

Die internationale Telefonvorwahl für Italien ist 39.

Ancak ülke şekillerinin artık bozulmuş olduğunu görebilirsiniz.

Aber es ist offensichtlich, dass die Form der Länder nun total verzerrt ist.

1975 te, Angola özgür bir ülke oldu.

1975 wurde Angola eine freie Nation.

İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.

Die beiden Nachbarländer unterscheiden sich voneinander in jeder Hinsicht.

İsviçre ziyaret etmeye değer güzel bir ülke.

- Die Schweiz ist ein schönes und besuchenswertes Land.
- Die Schweiz ist ein schönes Land und ein Besuch lohnt sich.