Translation of "öğrenmeyi" in German

Dilleri öğrenmeyi seviyorum.

Ich lerne gerne Sprachen.

Dil öğrenmeyi seviyorum.

Ich lerne sehr gerne Sprachen.

Öğrenmeyi asla bırakma.

Man lernt nie aus.

- Dilleri çalışmayı severim.
- Dilleri öğrenmeyi seviyorum.
- Dil öğrenmeyi seviyorum.

- Ich lerne gerne Sprachen.
- Ich lerne gern Sprachen.

Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.

Sie schaffte es, Auto fahren zu lernen.

Kır çiçeklerini öğrenmeyi seviyorum.

Ich untersuche gerne Wildblumen.

Yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum.

- Ich lerne gerne etwas Neues.
- Ich lerne gern dazu.

Düzensiz fiilleri öğrenmeyi sevmiyorum.

Ich lerne nicht gerne unregelmäßige Verben.

Eski dilleri öğrenmeyi istiyorum.

- Ich lerne gern alte Sprachen.
- Ich lerne gerne alte Sprachen.

Fransızca öğrenmeyi seviyor musun?

- Lernen Sie gerne Französisch?
- Lernst du gerne Französisch?
- Lernt ihr gerne Französisch?

Tom Fransızca öğrenmeyi seviyor.

Tom lernt gerne Französisch.

Eski dilleri öğrenmeyi severim.

- Ich lerne gern alte Sprachen.
- Ich lerne gerne alte Sprachen.

Fransızca öğrenmeyi durdurmaya karar verdim.

Ich habe beschlossen, aufzuhören Französisch zu lernen.

Senin yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğini düşünüyordum.

Ich dachte, du würdest gerne neue Sachen lernen.

Her zaman Fransızca öğrenmeyi denemek istedim.

Ich wollte schon immer versuchen, französisch zu lernen.

Ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.

Was man kurzfristig sieht, ist kein Lernen.

Hiç başka bir dili öğrenmeyi denedin mi?

Hast du jemals versucht eine andere Sprache zu lernen?

Fransızca konuşmayı öğrenmeyi ne kadar çok istediğimi bilmiyorsun.

Du hast ja keine Ahnung, wie sehr ich mich danach verzehre, Französisch zu lernen!

Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.

Wir wollen den Unterricht effektiv, interessant und spannend gestalten.

Almancam şimdiye kadar korkunçtu ama iyi Almanca öğrenmeyi deneyeceğim.

Bisher ist mein Deutsch schrecklich, aber ich werde versuchen, gut Deutsch zu lernen.

Tom Fransız kornosunu çalmayı öğrenmeyi denemek için çok zaman harcadı.

Tom hat sehr viel Zeit damit verbracht, Waldhorn spielen zu lernen.