Translation of "Yazı" in French

0.010 sec.

Examples of using "Yazı" in a sentence and their french translations:

Yazı hatası

erreur d'écriture

Pek yazı yazmamışız

nous n'avons pas beaucoup écrit

Yazı yazmaktan usandım.

- Je suis fatigué d'écrire.
- Je suis fatiguée d'écrire.

Arapça yazı okuyamam

Je ne peux pas lire le texte arabe.

Ben yazı yazmalıyım.

Je dois écrire.

Yazı masasını yıkayın.

Lave le bureau !

Yazı tura at.

Lance une pièce !

Bill yazı işleri kadrosunda.

Bill est au personnel de rédaction.

Söz uçar, yazı kalır.

Les paroles s'envolent, les écrits restent.

Kabartma yazı yazabilir misin?

Sais-tu écrire en Braille ?

Haydi yazı tura atalım.

Tirons à pile ou face !

Tom tahtaya yazı yazıyor.

- Tom est en train d'écrire sur le tableau.
- Tom écrit sur le tableau.

Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.

Tu ne devrais pas écrire dans les livres de la bibliothèque.

Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.

N'écrivez pas dans les livres de la bibliothèque.

Dört kez yazı çıkma ihtimali

la probabilité pour la pièce tombe quatre fois du côté pile

Yazı dağlarda geçirmek güzel olurdu.

Ça serait chouette de passer l'été dans les montagnes.

Bu yazı tipini neden kullanıyorsun?

- Pourquoi emploies-tu cette fonte ?
- Pourquoi emploies-tu cette police de caractères ?
- Pourquoi employez-vous cette police de caractères ?

O, sol eliyle yazı yazar.

Elle écrit de la main gauche.

Yazı severim ancak sıcağa katlanamam.

J'aime l'été mais je ne supporte pas la chaleur.

Bu çok bilgilendirici bir yazı.

C'est un article très informatif.

Onun yazı için yeteneği var.

Elle a un talent pour l'écriture.

Bu konuda birkaç yazı yazdım.

J'ai écrit plusieurs papiers sur le sujet.

- Dünyanın en zor yazı sistemi hangisidir?
- Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir?

Quel est le système d'écriture le plus difficile au monde ?

Şunlara bakardım: yazı boyutu, renk, konum,

Je regardais la taille de la typo, la couleur, la position,

Ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez

mais le texte n'est pas visible lorsqu'il est vu de dos

Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.

La poussière recouvre le bureau.

Ben bloğumda yeni bir yazı yayınladım.

Je viens de publier une nouvelle publication sur mon blog.

Yazı tipini nasıl daha büyük yaparsın?

Comment fait-on pour agrandir la police de caractères ?

Haydi yazı tura ile karar verelim.

Décidons à pile ou face.

Japon ekonomisi hakkında bir yazı bitirmem gerekiyor.

Je dois terminer un article sur l'économie japonaise.

Çoğu kişi günlük hayatı hakkında yazı yazar.

La plupart des gens écrivent à propos de leur vie quotidienne.

Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.

Paname pendant l'été indien, c'est un paradis terrestre.

O, bitkiler ve ağaçlar hakkında yazı yazdı.

Il a écrit à propos des plantes et des arbres.

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

sur la Terre, la nuit ? Sous-titres : Béranger Viot-Pineau

Prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor

souffleur pense à un texte en verre qui coule sur le verre

Çöp mü çekelim yoksa yazı tura mı atalım?

On tire à la courte paille, ou bien à pile ou face ?

...Dünya'daki bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

dans l'obscurité d'une nuit sur la Terre ? Sous-titres : Béranger Viot-Pineau

Dört kez yazı tura atsam ve bunu açıkça yapsam

Si je lance la pièce quatre fois, et que c'est une pièce équilibrée,

Henüz ise yazı bulunmadı tekerleğin 'T' si bile yok

pourtant il n'y a pas de texte mais la roue n'a pas de "T"

Hangisini daha çok seversin, yazı mı yoksa kışı mı?

Que préférez-vous ? L'été ou bien l'hiver ?

Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?

Ne vous ont-ils pas enseigné le sens commun aussi bien que la dactylographie à l'école où tu as étudié ?

- O, hayalet yazar olarak çalışıyor.
- O, başkası adına yazı yazıyor.

Il travaille comme nègre.

Türkçe konuşma dili ile yazı dili arasında bence büyük bir fark var.

À mon avis, il y a une grande différence entre le parler et l'écrit en Turquie.

Kim bilir, daha başka ne sırlar saklanıyor Dünya'da bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

Qui sait quelles autres surprises se cachent dans l'obscurité, sur la Terre, la nuit ? Sous-titres : Béranger Viot-Pineau

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.

Assis dans le noir, écrivant sur son ordinateur, il entend le bruit des oiseaux qui piaillent le matin, et réalise qu'il est resté éveillé toute la nuit ; mais l'insomniaque refuse encore de dormir.