Translation of "Inanılmaz" in French

0.011 sec.

Examples of using "Inanılmaz" in a sentence and their french translations:

İnanılmaz!

- Incroyable !
- C'est incroyable !

Bu inanılmaz.

C'est incroyable.

Bu inanılmaz!

Je n'y crois pas !

Cidden inanılmaz.

C'est vraiment extraordinaire.

O inanılmaz.

Incroyable !

İnanılmaz yetenekli.

Elle est dotée d'un talent incroyable.

- İnanamıyorum!
- İnanılmaz!

- C'est pas possible !
- Je n'arrive pas à le croire !
- Incroyable !
- C'est incroyable.
- C'est incroyable !
- Pas vrai !
- Ça ne se peut pas !
- Inimaginable !
- Inconcevable !
- C’est pas croyable !
- Incroyable !

Tom inanılmaz.

Tom est incroyable.

Inanılmaz derecede öfkeliydim.

J'étais incroyablement énervée.

Bunlar inanılmaz kadınlar.

Ce sont des femmes incroyables.

İnanılmaz vakit geçirdim.

J'ai passé un super moment.

Bu oldukça inanılmaz.

- C'est assez incroyable.
- C'est plutôt incroyable.

İnanılmaz derecede meşgulüm.

Je suis incroyablement occupé.

İnanılmaz biçimde yorgunum.

Je suis incroyablement fatigué.

Senin ülken inanılmaz!

Votre pays est formidable !

O, inanılmaz yeteneklidir.

- Elle est dotée d'un talent incroyable.
- Elle est incroyablement talentueuse.

O inanılmaz hissettiriyor.

- Ce qu'on en ressent est incroyable !
- Ce qu'on ressent est incroyable !
- Ça procure une sensation incroyable !

Bu resimler inanılmaz.

Ces images sont incroyables.

İnanılmaz şekilde safsın.

Tu es incroyablement naïf.

O inanılmaz sıkıcı.

C'est incroyablement ennuyeux.

Haber inanılmaz korkunçtu.

La nouvelle était incroyablement horrible.

Ama o inanılmaz!

Mais c'est incroyable !

- O inanılmaz derecede saf.
- O inanılmaz derecede toy.

Elle est incroyablement naïve.

Bu inanılmaz direnci hissedeceksiniz,

l'eau y est très résistante,

Ve deneyim gerçekten inanılmaz.

L'expérience est fantastique.

Yalnızca inanılmaz bir fırsat.

mais seulement que c'est une opportunité incroyable.

Metabolizmaları da inanılmaz yavaş.

Le paresseux a un métabolisme incroyablement lent.

Büyüleyici, inanılmaz bir şey.

Fascinant et incroyable.

Bu inanılmaz bir his.

C'est une sensation incroyable.

Inanılmaz bir öz güven...

une grande confiance en lui,

O, inanılmaz bir hikaye.

C'est une histoire incroyable.

Bu inanılmaz bir şey.

- C'est incroyable.
- Incroyable !

Bu inanılmaz fırsatı kaçırmayın.

- Ne manquez pas cette exceptionnelle occasion.
- Ne manque pas cette incroyable occasion.

Bu kız inanılmaz çekici.

La fille est incroyablement sexy.

İnanılmaz bir deneyim yaşadım.

- J'ai fait une expérience incroyable.
- Il m'est arrivé quelque chose d'incroyable.

O, inanılmaz derecede karmaşık.

- C'est à y perdre son latin.
- C'est d'une complexité délirante.

O, inanılmaz derecede aptaldır.

Elle est incroyablement idiote.

- Şaşırtıcı görünüyor.
- İnanılmaz görünüyor.

Cela semble merveilleux.

O, inanılmaz derecede yetenekli.

- Il est doté d'un talent incroyable.
- Il est incroyablement talentueux.

Bu inanılmaz, değil mi?

C'est incroyable, n'est-ce pas ?

Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz!

Oui, c'était énorme. Incroyable !

Unuttuğumuz hız sadece inanılmaz.

La vitesse à laquelle on oublie est tout simplement incroyable.

Bu inanılmaz bir deneyimdi.

C'était une expérience incroyable.

Gerçekten inanılmaz, değil mi?

C'est vraiment incroyable, n'est-ce pas ?

Avustralya inanılmaz bir ülke.

L'Australie est un pays formidable.

Bu inanılmaz bir sonuçtur.

C'est un résultat incroyable.

Sen inanılmaz derecede sahtekarsın.

Tu es incroyablement malhonnête.

Bu inanılmaz bir deneyim

C'était une expérience incroyable.

Sen inanılmaz derecede safsın.

Tu es d'une naïveté incroyable !

Sen inanılmaz biçimde toysun.

Tu es incroyablement naïf.

Bu inanılmaz direnci artık hissetmeyeceksiniz.

vous ne sentez plus cette incroyable résistance.

Sonra inanılmaz bir şey oldu.

Mais quelque chose de surprenant se passa.

Inanılmaz fedakârlığımız ve ortak çalışmamız.

notre altruisme et notre coopération incroyables.

Inanılmaz sayıda yiyecek resmi gösterirsek

une énorme quantité de photos de nourritures

Sonra inanılmaz bir hızla uzaklaştı.

avant qu'elle ne disparaisse à une vitesse fulgurante.

Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,

Et chose étrange, durant ce voyage,

Netflix'le inanılmaz işler yaptın, milyardersin

Vous avez incroyablement bien réussi avec Netflix, vous êtes milliardaire,

Bu yaz inanılmaz derecede sıcak.

Cet été est incroyablement chaud.

Tom'un yaptığı inanılmaz derecede aptalcaydı.

Ce que Tom a fait était incroyablement stupide.

Bu film inanılmaz derecede aptalca.

Ce film est incroyablement idiot.

Dişim bana inanılmaz acı veriyor.

Ma dent me fait incroyablement mal.

Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.

Ce fut l'une des expériences les plus incroyables de ma vie.

O inanılmaz geliyor, değil mi?

Ça semble crédible, n'est-ce pas ?

Bu adam inanılmaz şeyler yapabilir.

Ce type est capable de faire des trucs vraiment dingues.

Rüzgar inanılmaz bir hızda esiyor.

Le vent souffle à une vitesse incroyable.

Bu saatte, inanılmaz trafik vardır.

À cette heure il y a un trafic incroyable.

O inanılmaz düzensiz bir insan.

C'est un personnage profondément malhonnête.

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

C'est incroyablement improbable.

Bazı yerlerde çok fazlalar, sayıları inanılmaz.

Ils sont si communs dans certains endroits qu'on les retrouve en grand nombre.

O laboratuvar deneyleri inanılmaz derecede önemli.

Ces expériences en laboratoire s'avèrent être d'une grande importance.

çünkü ışıkla inanılmaz şeyler yapmanızı sağlıyor.

car elle permet de réaliser des choses fantastiques avec la lumière.

Ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık.

et parfois d'une stupidité stupéfiante.

Bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile

ayant laissé des histoires entières de haine derrière eux,

Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.

Mais la dame blanche a un talent remarquable.

Inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

que des millions d'employés dans le monde

Bunu inanılmaz bir nankörlük olarak görüyorum.

que je trouve cela incroyablement ingrat.

Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,

J'ai eu un énorme appétit pour la vie,

Geçen sefer, inanılmaz bir film izledim.

La dernière fois, j'ai vu un très bon film.

Bu karbon fiber bisiklet inanılmaz hafiftir.

Ce vélo en fibre de carbone est incroyablement léger.

Zamanın ne kadar hızlı geçtiği inanılmaz.

C'est incroyable, la vitesse à laquelle le temps file.

O, inanılmaz bir mesafe, değil mi?

C'est une distance incroyable, n'est-ce pas ?

Beni buraya getiren seyahat neredeyse inanılmaz.

Le voyage qui m'a conduit ici est à peine croyable.

Tom'un inanılmaz bir kelime hazinesi var.

Tom a un incroyable vocabulaire.

Erektil fonksiyonu koruyabilen inanılmaz hassas bir disseksiyon.

Une opération extrêmement délicate liée aux fonctions érectiles.

Avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.

tout en en rendant une poignée incroyablement riches ?

Greg Gage: Ahtapot inanılmaz karmaşık davranışlar sergileyen,

Greg Gage : La pieuvre est un animal à l'allure étrange

İnanılmaz koku duyusu sayesinde onları tespit ediyor.

Avec son odorat impressionnant, elle les cherche.