Translation of "Bisikleti" in French

Bu bisikleti yağla.

- Huile cette bicyclette.
- Lubrifie ce vélo !

Onun bisikleti mavi.

Sa bicyclette est bleue.

Bisikleti sevdin mi?

Est-ce que tu as aimé le vélo ?

Bu kimin bisikleti?

- À qui est cette bicyclette ?
- À qui est ce vélo ?
- C’est à qui, ce vélo ?

Bir bisikleti var.

Il a un vélo.

Bisikleti yağmurda bırakma.

- Ne laissez pas la bicyclette sous la pluie.
- Ne laisse pas le vélo sous la pluie.

Onun bisikleti yok.

- Il n'a pas de bicyclette.
- Il n'a pas de vélo.

Bisikleti yolun dışına al.

Sors le vélo du chemin !

Onun bisikleti bundan farklıdır.

Son vélo est différent de celui-ci.

Onun bir bisikleti yok.

- Il n'a pas de bicyclette.
- Il n'a pas de vélo.

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

Puis-je utiliser ce vélo ?

Onun bir bisikleti var.

Elle a un vélo.

Dün bisikleti tamir ettim.

J'ai réparé le vélo hier.

Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.

Ne laissez pas la bicyclette sous la pluie.

Bu bisikleti ücretsiz aldım.

J'ai eu ce vélo pour rien.

Bisikleti tamir etmem istendi.

On m'a demandé de réparer le vélo.

Bu bisikleti sürmesi kolaydır.

Ce vélo est facile à monter.

Bu bisikleti bedava aldım.

J'ai eu ce vélo pour rien.

Bu, Tom'un bisikleti mi?

Est-ce le vélo de Tom ?

Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.

Le garçon nia avoir volé le vélo.

Bisikleti çok ucuz fiyata aldım.

J'ai eu le vélo à prix d'aubaine.

Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.

- Ils l'ont accusé d'avoir volé le vélo.
- Ils l'accusèrent d'avoir volé le vélo.
- Elles l'ont accusé d'avoir volé le vélo.

Onun bisikleti benimkinden daha iyi.

- Son vélo est meilleur que le mien.
- Sa bicyclette est meilleure que la mienne.

Bu öğleden sonra bisikleti yıkayacak.

Elle lavera le vélo cet après-midi.

O her hafta bisikleti yıkar.

Il lave la bicyclette chaque semaine.

O dağ bisikleti kaç para?

Combien pour ce VTT ?

Her çocuğun bir bisikleti vardır.

Chaque garçon a un vélo.

Tom bisikleti çaldığını itiraf etti.

- Tom a admis qu'il avait volé le vélo.
- Tom a admis avoir volé la moto.

Ben bu bisikleti hâlâ seviyorum.

J'adore toujours ce vélo.

O çocuk, bisikleti çaldığını reddediyor.

Ce garçon nie avoir volé le vélo.

Onun mavi bir bisikleti var.

Il a un vélo bleu.

O onu bisikleti çalmakla suçladı.

Il l'a accusé d'avoir volé le vélo.

Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.

Elles l'ont accusé d'avoir volé le vélo.

Sen onu bisikleti çalmakla suçladın.

- Tu l'as accusé d'avoir volé le vélo.
- Vous l'avez accusé d'avoir volé le vélo.

Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.

Son vélo est mieux que le mien.

Ben onu bisikleti çalmakla suçladım.

Je l'ai accusé d'avoir volé le vélo.

Tom onu bisikleti çalmakla suçladı.

Tom l'a accusé d'avoir volé le vélo.

Onların her birinin bir bisikleti var.

Ils ont chacun un vélo.

Maurice Ravel'in hoş bir bisikleti vardı.

Maurice Ravel avait un beau vélo.

- Bu kimin bisikleti?
- O, kimin bisikletidir?

- À qui est cette bicyclette ?
- À qui est ce vélo ?
- C’est à qui, ce vélo ?

Neredeyse tanıdığım herkesin bir bisikleti var.

Presque tous ceux que je connais ont un vélo.

Tom'un bir on vitesli bisikleti var.

Tom a un vélo à dix vitesses.

Bu öğleden sonra o, bisikleti temizleyecek.

Cet après-midi elle nettoiera la bicyclette.

Tom istediği bisikleti almayı göze alamadı.

Tom ne pouvait pas se permettre d'acheter le vélo qu'il voulait.

Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.

Felipe a deux voitures et une moto.

Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.

Tu es fou d'acheter un vélo aussi cher.

Bisikleti tamir ettirmek bana bin yene mal oldu.

Cela m'a coûté mille yen pour faire réparer mon vélo.

Annemin yardımı sayesinde bir dağ bisikleti satın alabildim.

Grâce à l'aide de ma mère j'ai pu m'acheter un VTT.

- Bisikletiniz var mı?
- Onların bir bisikleti var mı?

Avez-vous un vélo ?

Bu bisikleti sana bir doğum günü hediyesi olarak vereceğim.

- Je vous donnerai cette bicyclette comme cadeau d'anniversaire.
- Je te donnerai ce vélo comme cadeau d'anniversaire.

- Tom bir bisiklete sahip değil.
- Tom'un bir bisikleti yok.

Tom n'a pas de vélo.