Translation of "Konuşabilir" in French

0.012 sec.

Examples of using "Konuşabilir" in a sentence and their french translations:

Konuşabilir miyiz?

- Est-ce qu'on peut parler ?
- Pouvons-nous parler ?

Tom konuşabilir.

- Tom pourrait parler.
- Il se pourrait que Tom parle.

Konuşabilir misin?

Peux-tu parler ?

Seninle konuşabilir miyim?

Puis-je te parler ?

Spiker hızla konuşabilir.

Le présentateur peut parler très vite.

Özel konuşabilir miyiz?

On peut parler en privé ?

O Japonca konuşabilir.

Il sait parler japonais.

O, Rusça konuşabilir.

- Elle sait parler le russe.
- Elle parle russe.

O ruhlarla konuşabilir.

Il sait parler aux esprits.

Onunla konuşabilir miyim?

Puis-je lui parler ?

Şimdi konuşabilir miyiz?

- Pouvons-nous parler, maintenant ?
- Peut-on parler maintenant ?

Fransızca konuşabilir miyiz

- Pouvons-nous parler français ?
- Peut-on parler français ?
- On peut parler français ?

Fransızca konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler français ?

O, Fransızca konuşabilir.

Elle sait parler français.

Çince konuşabilir misin?

Parlez-vous chinois ?

Tom Fransızca konuşabilir.

- Tom peut parler français.
- Tom parle français.

O İspanyolca konuşabilir.

Elle sait parler espagnol.

Türkmence konuşabilir misin?

Peux-tu parler turkmène ?

Burada konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler ici ?

İçeride konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler à l'intérieur ?

Yöneticiyle konuşabilir miyim?

Puis-je parler au gérant ?

Sizinle konuşabilir miyim?

Est-ce que je peux te parler ?

Kim İngilizce konuşabilir?

Qui sait parler anglais ?

Yalnız konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler seuls ?

Salonda konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler dans le hall ?

Jack Fransızca konuşabilir.

Jack peut parler français.

Bitkiler konuşabilir mi?

Les plantes peuvent-elles parler ?

Fransızca konuşabilir miyim?

Puis-je parler français ?

- Seninle özel konuşabilir miyim?
- Sizinle özel konuşabilir miyiz?

- Puis-je te parler en privé ?
- Pourrais-je vous parler en tête à tête ?

- Seninle yalnız konuşabilir miyim?
- Sizinle yalnız konuşabilir miyim?

Puis-je vous parler en privé ?

- İngilizceyi çok iyi konuşabilir.
- O, İngilizceyi çok iyi konuşabilir.

Elle sait fort bien parler anglais.

- Bayan Brown'la konuşabilir miyim?
- Bayan Brown ile konuşabilir miyim?

Puis-je parler à Mlle Brown ?

Bill Japoncayı biraz konuşabilir.

Bill parle un peu japonais.

Oldukça iyi İngilizce konuşabilir.

Elle parle vraiment bien l'anglais.

O, İngilizce konuşabilir mi?

Sait-il parler anglais ?

O, Fransızcayı iyi konuşabilir.

Il peut bien parler français.

O, sekiz dilde konuşabilir.

Il peut parler huit langues.

O, on dil konuşabilir.

Il est capable de parler 10 langues.

İyi Çince konuşabilir misin?

Parlez-vous bien chinois ?

O Fransızca konuşabilir mi?

Sait-il parler le français ?

Toki Pona konuşabilir misin?

Parles-tu le toki pona ?

Judy ile konuşabilir miyim?

Puis-je parler à Judy ?

Ben sizinle konuşabilir miyim?

Puis-je vous parler ?

Daha sonra konuşabilir miyiz?

Pourrions-nous en discuter plus tard ?

Ben profesörle konuşabilir miyim?

Puis-je parler au professeur ?

Babam İngilizceyi iyi konuşabilir.

Mon père parle très bien anglais.

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

Pouvez-vous parler plus lentement ?

Tunus'ta herkes Fransızca konuşabilir.

En Tunisie tout le monde parle bien français.

O Fransızca da konuşabilir.

- Il parle aussi français.
- Il parle aussi le français.
- Il parle également français.

Elbette o İngilizce konuşabilir.

Évidemment qu'elle peut parler anglais.

Arkadaşlarımın çoğu Fransızca konuşabilir.

Beaucoup de mes amis peuvent parler français.

Tom da Fransızca konuşabilir.

Tom peut également parler français.

Fransızcayı iyi konuşabilir misin?

Savez-vous bien parler français ?

Müzik hakkında konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler musique ?

Özel olarak konuşabilir miyiz?

- Pourrions-nous parler en privé ?
- Pourrait-on parler en privé ?

Seninle konuşabilir miyim, Tom?

- Pourrais-je te parler, Tom ?
- Pourrais-je vous parler, Tom ?

Bir dakika konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous parler une minute ?

O Rusça da konuşabilir.

- Il parle également russe.
- Il parle également le russe.
- Il sait aussi parler russe.
- Il sait aussi parler le russe.

Ben Tom'la konuşabilir miyim?

Puis-je parler à Tom ?

O, biraz Çince konuşabilir.

Il parle un peu chinois.

Ben doktorla konuşabilir miyim?

Puis-je parler au médecin ?

Şimdi onunla konuşabilir miyiz?

Pouvons-nous lui parler maintenant ?

O, Japonca konuşabilir mi?

Sait-il parler le japonais ?

O da Rusça konuşabilir.

Il sait aussi parler russe.

Jorge dört dil konuşabilir.

Jorge sait parler quatre langues.

O, biraz İngilizce konuşabilir.

- Il parle un peu d'anglais.
- Il sait un peu d'anglais.

Bill ile konuşabilir miyim?

Puis-je parler à Bill ?

O, Rusça da konuşabilir.

Il parle également russe.

O, üç dilde konuşabilir.

Elle sait parler trois langues.

Sadece biraz İngilizce konuşabilir.

Il sait parler juste un peu d'anglais.

İngilizceyi çok iyi konuşabilir.

Elle sait fort bien parler anglais.

Bütün çocuklarım Fransızca konuşabilir.

Tous mes enfants savent parler français.

- O beş dil konuşabilir.
- O, beş dil konuşabilir.
- Beş dil konuşabiliyor.

Il peut parler cinq langues.

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.

En plus de parler anglais, il sait parler français.